Elbette, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), özellikle çocukluk döneminde sıkça karşılaşılan bir nörolojik bozukluktur. Ancak DEHB, yalnızca çocukları etkilemekle kalmaz, yetişkinlerde de görülebilir. Bu bozukluğun, bireyin yaşam kalitesi üzerinde önemli etkileri vardır. Peki, DEHB nedir ve nasıl etkiler?
DEHB, bireylerin dikkatlerini sürdürememe, hiperaktivite (aşırı hareketlilik) ve dürtüsellik gibi belirgin özellikleri olan bir nörolojik durumdur. Çocuklarda genellikle okul başarısızlığı, öğrenme güçlükleri ve sosyal sorunlar gibi problemlere yol açabilir. Yetişkinlerde ise işyerinde performans sorunları, düzen bozuklukları, ilişki problemleri gibi sonuçları olabilir.
DEHB’nin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genetik faktörlerin ve beyin kimyasal dengesizliklerin rol oynadığı düşünülmektedir. Tanı, dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüselliğin en az 6 ay süreyle ve yaşa uygun olarak ortaya çıkmasıyla konur. Bu semptomlar, günlük yaşamı olumsuz etkilemelidir.
DEHB’nin tedavisi, bir multidisipliner yaklaşım gerektirir. Bu yaklaşım, psikoterapi, ilaç tedavisi, eğitim stratejileri ve yaşam tarzı değişikliklerini içerebilir. İlaç tedavisi, semptomları kontrol altına almak için sıkça kullanılır, ancak bu ilaçların yan etkileri ve dozajı konusunda dikkatli olunmalıdır.
Bu konuda bilinmesi gereken önemli bir nokta, DEHB’nin sadece bir “çocukluk hastalığı” olmadığıdır. DEHB’ye sahip yetişkinler de vardır ve bu durum yaşam boyu etkili olabilir. Bu nedenle, DEHB’nin erken tanı ve etkili tedavisi önemlidir.
DEHB’nin toplumun farklı kesimlerini nasıl etkilediğini anlamak ve bu konuda farkındalık yaratmak, bireylerin yaşamlarını daha iyi yönetmelerine yardımcı olabilir. DEHB’ye sahip bireylerin, uygun destek ve tedavi ile başarılı ve mutlu yaşamlar sürebileceklerini unutmamak önemlidir.
Esra İrem Özer