Nöbetçi Eczaneler
Çanakkale’nin tarihi özgürlük mücadelesiyle dolu bir kent olduğunu hepimiz biliyoruz. Gelibolu Savaşı, bu toprakların özgürlüğü ve bağımsızlığı için verilen büyük bir mücadeleyi simgeliyor. Ancak ironik bir şekilde, bugün bu özgürlük mücadelesinin sembolü olan Çanakkale, kentsel yoksullukla mücadelede kendi mücadelesini veriyor.
Dünya Yoksullukla Mücadele Günü olan 17 Ekim, bu çelişkiyi daha da belirgin hale getiriyor. Bu yılın teması, “İnsana Yakışır İş ve Sosyal Koruma: İnsan Onurunu Herkes İçin Hayata Geçirmek.” Ancak Çanakkale’de kentsel yoksullukla başa çıkmak, bu ideali gerçeğe dönüştürmenin zorluğunu gösteriyor.
Şehrimizde sokaklarda yaşayan evsiz insanlar, işsizlik ve düşük ücretlerle mücadele eden aileler, kentsel yoksulluğun somut yüzleri haline gelmiştir. Özgürlük mücadelesinin yapıldığı bu topraklarda, insanların temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Bu, özellikle bugünün teması göz önüne alındığında, derin bir ironiyi temsil ediyor.
Çanakkale, adını tarihi Gelibolu Savaşı’ndan almıştır. Ancak şehrimizin özgürlük mücadelesi sadece tarih kitaplarına sığacak bir hikaye değildir. Yıllarca, bu topraklarda emekçiler, işçiler ve köylüler özgürlükleri için mücadele etmişlerdir. Bugün ise, bu mücadele kentsel yoksullukla iç içe geçmiş durumda. Çanakkale sokaklarında yaşayan evsiz insanlar, işsizlik ve düşük ücretlerle boğuşan aileler, kentimizin özgürlük mirasının bugünkü bir yansıması gibi karşımıza çıkıyor. Bu durum, bizi sorgulamaya ve harekete geçmeye zorlaması gerekiyor.
17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü
Bu özel gün, yoksulluğun azaltılması ve insan onurunun herkes için hayata geçirilmesi amacıyla dünya genelinde kutlanıyor. Ancak yoksulluk sadece bir istatistik değil, gerçek insanların hayatlarını etkileyen bir gerçeklik. Bu yılın teması, “İnsana yakışır iş ve sosyal koruma ideali”. Bu yılın teması toplumsal eşitsizlikleri ve kentsel yoksulluğu azaltmaya yönelik bir rehber sunuyor. Ancak Çanakkale’de kentsel yoksullukla başa çıkmak, bu ideali gerçeğe dönüştürmenin zorluğunu gösteriyor. Peki, Çanakkale’de bu ideali nasıl hayata geçirebiliriz?
Bu mücadele, yerel düzeyde başlar. Çanakkale gibi kentlerdeki kentsel yoksulluğa karşı mücadele etmek, bu ideali gerçeğe dönüştürmek için adım atmanın başlangıcı olabilir.
Kentsel Yoksulluğun Önüne Nasıl Geçebiliriz?
Sadece üç başlık vermek istiyorum
1. İş ve Ücret Adaleti: Çanakkale’de, işçilerin adil ücretlerle istihdam edildiği ve iş güvencesine sahip olduğu işlere yönelik bir politika oluşturulmalıdır.
2. Konut Politikaları: Kamusal konut projeleri ve kira kontrolü, bu sorunu aşmamıza yardımcı olabilir.
3. Eğitim ve Sağlık: Çanakkale’de, herkesin nitelikli eğitime ve sağlık hizmetlerine erişimi güvence altına alınmalıdır.
Sonuç
İnsana Yakışır İş ve Sosyal Koruma İdeali Çanakkale’de Gerçek Olabilir!
Çanakkale, kentsel yoksullukla mücadelede öncü bir rol oynayabilir. İnsana yakışır iş ve sosyal koruma ideali, sadece bir slogan değil, bir eylem planı olabilir.
Sonuç olarak;
Kentsel yoksulluk, sadece şehrimizin bir sorunu değil, hepimizin sorunudur. Çanakkale’nin özgürlük mirası, kentsel yoksulluğu sona erdirmek için bir ilham kaynağı olabilir. Bu Dünya Yoksullukla Mücadele Günü’nde, hep birlikte, insan onurunu herkes için yücelten bir Çanakkale’nin inşasına katkıda bulunmak için adım atmalıyız. Bu, tarihi mirasımıza uygun bir şekilde, kentsel yoksullukla mücadele ettiğimizi göstermek anlamına gelecektir. Yoksullukla mücadelede her bireyin sorumluluk alması gerekmektedir. Çanakkale’nin gücünü birleştirerek, insan onurunu herkes için hayata geçirebiliriz. Unutmayalım ki yoksulluğa karşı mücadele, insan haklarına saygı göstermek demektir.
Sosyal Bilimler Uzmanı
P4C Felsefe Eğitmeni
Hüseyin Çay
