Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kimse Beni Mutlu Etmiyor

Mutluluğumuzun dışarıda birilerine veya

Mutluluğumuzun dışarıda birilerine veya aile bireylerimize bağlı olduğunu öğrendik ve bunu sürdürmekteyiz fakat böyle yaparak, mutsuzluklarla biten evlilikler, sağlıksız ilişkiler ve sevgisiz birliktelikler yaratıyoruz. Bu yol bizi mutluluğa değil, yerine getirilmesi mümkün olmayan beklentilere sürüklüyor.  Mutsuzlukla biten ilişkimizi sorgulamak yerine,  aynı beklenti döngüsü içinde kalarak, hayatımıza isteklerimizi yerine getirecek kişileri çekmeyi bekliyoruz ve mutluluğumuzun sorumluluğunu yine onlara yüklüyoruz. Ömrümüz böyle sürüp gidiyor.

 

Kendi içsel mutluluğumuzu yaratmanın yollarını aramayı bırakıp, odağımızı tüm gücümüzle diğerlerini mutlu etmeye veriyoruz.  Kendimizden uzaklaşıp boşa yıllar ve emekler le umutsuzluğumuzu gittikçe artıyoruz.  Sonunda, yorulup tükenecek hale geliyoruz. Suçu da diğerlerinin üzerine atıp, bizi mutsuz eden nedenleri ortadan kaldırma sorumluluğunu almaktan kaçıyoruz. Bunu yapmak, daha kolaymış gibi geliyor çünkü doğduğumuz günden itibaren aynısını yaptık ve bu duruma alıştık. Birçok kişinin de aynısını yapması ve bu durumun alışılagelmiş olması, bizi daha güven içinde olduğumuz yanılgısına götürüyor.

Hayatımız şikayet etmekle ve bizi mutlu etmesini arzu ettiğimiz kişilerin, beklentilerimize cevap vermemesinden dolayı, kızgınlık ve öfkeyle geçiyor. Mutsuzluk döngüsünün içinde dolaşıp duruyoruz. Bilinçsizce arzularımızın peşinden sürüklendiğimizde, hayat anlamsızlaşıyor ve yaşamdan zevk alamıyoruz.

 

Eski bildiklerimizin, tam tersini yapmaya ne dersiniz?  Her zaman yaptıklarımızın dışına çıkalım mı?

Önce mutlu olmanın sırrının, kendimize ve hayata bakış açısıyla ilişkili olduğunu anlayalım!

Dışarıya olan odağımızı, iç dünyamıza çevirelim!

Kendimiz dışındakilerin şartlarına göre değişkenlik gösteren mutluluk, sürekli olabilir mi? Öyleyse, birilerine ve onların şartlarına bağlı olan sahte ve anlık mutluluklarla, kendimizi kandırmayı bırakalım!

Mutlu olmak için birçok neden bulabiliriz.  Mesela, rahatça nefes alabiliyoruz ve bugün bize verilmiş bir hediye! Bizlerden daha kötü veya daha iyi durumda olanlar, her zaman bulunacak. Kendimizi nerede gördüğümüz önemlidir.

Kendimizi, mutluluğu hak eden birisi olarak mı görüyoruz, yoksa hak etmediğimize mi inanıyoruz?

Sahip olduklarımız için şükür etmeyi mi, yoksa sahip olamadıklarımıza odaklanıp, üzüntü ve hayal kırıklığı içinde kalmayı mı, tercih ediyoruz?

Kendimizi kötü ve işe yaramaz hissettiren düşüncelerle mi doluyuz, yoksa önümüze çıkan engelleri, olgunlaşıp, üstün insan olma yolunu açan fırsatlar olarak mı görüyoruz? Sorgulamaya geçsek, nasıl olur?

Hayal ettiğimiz hayata kavuşabilmeye veya sevgi dolu bir eşle mutlu olmaya engel teşkil eden düşünce ve inanç formlarımıza bir göz atsak, kim bilir neler keşfedeceğiz.

Erkekler veya kadınlar hakkında, atalarımızdan neler duymuştuk ve bizler için, nasıl bir kimlik biçilmişti?

Yaşadığımız deneyimler sonucu, kendimizle, hayatın farklı alanlarıyla, değerlerimizle ilgili, ne gibi inançlara sahip olduk?

Bunların farkına vararak, iç huzur ve dengemize engel olanlarından, bir an önce kurtulmaya, ne dersiniz?

Rahatsız edici düşünce ve inançlardan kurtuldukça, açılan boşluğa öz sevgi-özsaygı ve öz değer yerleşecek. Yeni halinizle etrafınıza yayılan güzel enerjiye, diğerleri çekilecek. Yanınızda kendilerini daha güvende hissedeceklerinden, daha sağlıklı ve dengeli ilişkiler kuracaksınız.

Mutluluğun anahtarının, kendi elinizde olmasından dolayı güven içinde arkanıza yaslanacak ve hayatın tadını çıkaracaksınız.

Gerçek sevgi ve şefkatin, diğerlerinin hayatı deneyimlemelerine izin vermek olduğunu kavrayacaksınız. Önce kendinizin ve sonra diğerlerinin, en çok ta çocuklarınızın özgür iradelerine saygı duyarak, üzerlerinde kontrol kurmayı bırakacaksınız.

Kendi iç dünyanıza daldığınızdan, sevdiklerinizden başlamak üzere, diğerlerinin hayatına ve yaşam seçimlerine dahil olmayı bırakacak, sadece kendi sorumluluklarınızı yerine getirmeye başlayacaksınız.  Sizin gibi, sevdikleriniz ve çevrenizdekiler de özgürce, istedikleri gibi tercihler ve seçimler yapabilecekler.

Bu yolla, birbirimizin üzerinde baskı kurarak-dayatarak-duyguları kullanıp acındırarak ,kontrol etmeyi bırakacak ve sadece kendi üzerimize düşen sorumluluğu alacağız. İşte o zaman,  birbirimize ve dünyaya gerçekten katkı olmayı başarmış olacağız.

Sevgi, mutluluk, huzur  ve neşe dolu birlikteliklere…

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech