Prof. Dr. Esergül Balcı
Çanakkale iki kez orman yangınları ile mücadele etti. Ciğerlerimiz yandı, ormanlardaki canlar büyük acılar içinde yok oldu.
Köylerde ahırlardaki canlarımız bağırarak yardım isterken, sahipleri köylülerimiz hayatı pahasına hayvanlarının yanına koştu. Tam bir can pazarı yaşandı, kendileri de yandılar neyse ki hayatta kalabildiler. Ama dımdızlak.
Bu yangınlar büyük kantocu Nurhan Damcıoğlu’nun “yangın var, yangın var ben yanıyorum. Yetişin a dostlar tutuşuyorum” şeklindeki yangın değildi elbet. Ama her türlü yangın yürekleri dağlıyor, canlıları tutuşturuyor.
Biz bunlarla baş etmeye çalışırken bir anda yüreğimize su serpildi. ‘Atatürk’ün kızları’ ya da ‘filenin sultanları’ bize Atatürk’e layık bir başarı armağan ederek, Avrupa Şampiyonu oldular. Kendilerine yapılan karalamalara tokat gibi bir cevap verdiler.
Bir başka kadın başarısı da kadın briç takımımızdan geldi. Onlar da Dünya Briç Şampiyonasında Dünya ikincisi oldular.
Atatük boşuna dememiş “Dünyada her şey kadının eseridir” diye. Türk kadınları neler yapabileceklerini tüm Dünyaya bir kez daha gösterdiler, göstermeye de devam edecekler. İnatla, inançla, şevkle.
Kurtuluş savaşında fedakarlıkları ile etkili rol oynayan, canını hiçe sayan Şerife Bacı, Kara Fatma, Gördesli Makbule, Halime Çavuş, Nezahat Onbaşı, Halide Onbaşı tarih yazmışlardı.
Türk kadını bugün de büyüklerinin izinde tarih yazmaya devam ediyor.
Onları eve kapatmaya kalkanlara, ikinci sınıf olmayı layık görenlere, öldürmeye, yok etmeye çalışanlara karşın, kadınlarımız bitti demeden hiçbir şey bitmiyor.
Kadınlar ya bir yol buluyor ya da yol yapıyorlar. Savulun Türk kadınları geliyor!