Prof. Dr. Esergül Balcı
Çanakkale’mizdeki yangın ciğerlerimizi yaktı. Herkes cansiperane çalıştı, ama daha iyisi olabilirdi. Yangın kontrol altına alındı derken, yeniden başlıyor. İnsanlarımız hayvanlarını kurtarmaya çalışırken kendileri yandı. Köyler boşaltıldı. Türkiye alev alev.
Türk Hava Kurumu’nun uçakları çürümeye terk edilmişken, tepkiler üzerine devreye sokuldu. Çünkü o kurum Cumhuriyet’in kuruluş yıllarına ait (1925). Vurun boynunu. Ama onlara muhtaç kalındı, çalışmaz denen uçaklar vızır vızır uçuyor.
Ne yazık ki halkımızın bilinç eksikliğine ilişkin haberler var. Sigara izmariti ve kırık şişe atılmış, anız yakılmış. Piknik ateşlerinin kalıntıları da işin tuzu biberi. Bazı valilikler ormana girişi ve pikniği yasakladı ama bizim halkımız zekidir. Bir yolunu bulur pikniğini yapar.
Atatürk de “Türk Milleti çalışkandır, zekidir” diye bu zekayı vurgulamadı mı?
Bu sene 60 yılın en yüksek sıcakları yaşanıyor. Küresel ısınma sonucu bu tür yangınların olacağı çok açık. Dünyada da yangınlar oluyor. Bu konuda öncelikle ve ivedilikle önlem almamız gerekiyor. Hem de tüm Dünya ulusları olarak.
Globalleşen Dünyada herkes, her konuda birbirinden etkileniyor. Dünya, kitle iletişim araçları yoluyla artık küçük bir köy haline geldi.
Pek çok konuda toplanıp çözüm önerileri sunmaya çalışan Birleşmiş Milletler Topluluğunun hazırladığı İklim Raporuna ilaveten, Dünya Sağlık Örgütünün çevre ve küresel ısınma çalışmalarını daha ciddi olarak ele alması gerekiyor.
Çünkü iklim değişikliği insan sağlığını da çeşitli şekillerde etkiliyor.
Unutmayalım ki biz Dünyamızı çocuklarımızdan ödünç aldık. Bizim kültürümüzde, ödünç alınan her şey çok dikkatli kullanılır. Kültürümüze sahip çıkalım, kültürümüzden uzaklaşmayalım!