Cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçeceğimiz 14 Mayıs tarihi yaklaşıyor. Ne kadar mantıklı demokratik bir cümle, milletvekillerini ve Cumhurbaşkanını seçebiliyoruz. Bizim için listeler hazırlıyorlar. Öyle başıboş, rastgele seçimler yapmayalım diye parti yetkilileri kapalı kapılar arkasında, kulislerde isimleri belirleyecekler ve önümüze getirecekler. “Armut piş, ağzıma düş” hiç çalışmamıza, çabalamamıza gerek yok. Partiyi belirle yeter. Milletvekili mecliste yerini bulur. Seçim sistemi takvimi öyle hızlı işliyor ki zaten başka türlüsüne imkân yok. Oysa listeye girmek isteyen milletvekili adayları bir yıl önceden kendilerini tanıtma imkânı bulsa, bizde aralarından bolca zamanı kullanarak uygun olanları sıralasak, il içinde oluşan sıralama parti merkezinde hiç oynamadan önümüze getirilse, çok mu hayal kurmuş oluruz? Bunu yaparken tüm partilerin liste belirleme toplantılarına da katılabilmek, hepsinde söz sahibi olmak isterdim. Sonra seçim günü parti değil, milletvekillerini seçmeye gidebilirdim.
Hayalimizin gerçekleşmesi imkânsız. Gerçeklere bakacak olursak, partinin birini milletvekili seçimi için tercih edeceğiz. Dört adaylı Cumhurbaşkanlığı seçiminde de adaylardan birini “tıpış tıpış gidip” seçeceğiz. İlk Cumhurbaşkanlığı seçiminde pek öyle olmamıştı nedense. Ben Cumhurbaşkanı’nın da, milletvekillerinin de kendini yetiştirmiş, yeniliğe açık, eski dönemlerin yönetim şeklini tamamen değiştirecek ve en önemlisi benden genç bir kişinin olmasını tercih ederim. Gerekçem ise basit benden yaşlıların yönettiği ülkenin hali, gençlere miras bırakılmış iflas etmiş şirket gibi. Genç aday tercihimde Cumhurbaşkanının böyle olmayacağı kesinlik kazandı. Milletvekilleri için parti gözetmeden ilk adaylara bakıp, genç adayları sıralayacağım. Aralarında kariyerleri için ve halk için hangi girişim ve eylemler yapmış sıralaması yapacağım. İnternet sağ olsun bazı ana noktaları kişi ismini girdikten sonra öğrenebiliyoruz. İmkân yaratıp bu adayları dinlemeye çalışacağım. Böylece kendimi temsil edecek milletvekili adayını belirlemek için emek sarf edeceğim. Eğer o aday da önceden emek vermişse ve halen çabalıyorsa benim seçim listemde öne çıkabilecek.
SSCB devletinin yönetimine hâkim olan yaşlı épolit büro” üyelerine benzettiğim partili yetkili kişilerin sıraladığı adayların içinden bir kişiyi bulabilirim diye hayal ediyorum. İttifaklar olmasına barajı geçmek için yaptıkları için alıştık ama bu seferde tek partinin çatısı altında seçime girme modeli çıktı. Partiye gönül verenler de hayal kırıklığı yaşayacak. Çünkü oy pusulasında parti amblemini bile göremeyecek. Neymiş oylar heba olmayacakmış. Benim seçmek istemediğim kişiyi en öne yerleştir sonra “tıpış tıpış oy verecekler” zannet. Şimdiye kadar verdiğim tüm oylar heba olmuştu. Bundan sonra olmayacağının garantisi yok. Ben alıştım oyumun heba olmasına, inadına oyum genç adaylara.