Bu hafta size bir hikâye anlatmak isterim. Başka söze ne gerek.
Bir Derviş’in yolu bir gün kasabanın en bilgesi ve en zengini Şakir Efendi’nin evine düşer. Şakir bey kendisine verilen her nimeti kapısına gelen misafirden esirgememişti. Derviş de bunu karşılığında Şakir Efendiye tatlı bir nasihat ikram etti.
“Şakir Efendi! Allah sana böyle bir zenginlik vermiş daima şükret”. Ev sahibinden hiç beklemediği bir cevap alır.
“Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Bu da geçer ya Huu”
Epeyce bir zaman sonra derviş bir gün yine kasabaya uğrar. Şakir Efendi’nin bir sel felaketinde her şeyi kaybettiğini ve başka bir zenginin yanında çalışmaya başladığını öğrenir. Vefa, özlem ve biraz da merak duygularıyla ziyaret ettiği evin yerinde artık mütevazı bir kulübe olmasına rağmen karşısında yine aynı güzel adam vardır. Dervişin bakışlarından duruma üzüldüğünü anlayan Şakir Efendinin ağzından yine aynı sözler dökülür. “ Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Bu da geçer ya huu”
Aradan geçen yıllardan sonra Şakir Efendinin yanında çalıştığı zengin adam vefat eder ve bütün mal varlığını Şakir’e bırakmıştır. Derviş dostuna geldiğinde değişikliklerden mutlu olur. Ancak işin enteresan tarafı hayatında olan değişikliklerden etkilenmeyen tek kişi Şakir Efendidir. . Ağzından yine aynı sözler yol bulur “ Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Bu da geçer ya Hu”Bu dervişin Şakir Efendiyi son kez görüşü olur. Bir sonraki ziyaretinde dostunu mezarında ziyaret eder. Mezar taşında ne mi yazıyordur. “Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Bu da geçer ya HUU”
Derviş bu hayatın belki de en aşikar sırrını kendine hediye eden dostunu hep ziyaret etmek istiyordur. Bir sonraki ziyaretinde görür ki mezarlığı sel vurmuş ortada ne Şakir’in mezarı kalmıştır ne bir mezar taşı. Ve derviş sonunda gerçek manada anlar ki
“ Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Bu da geçer YA HUUUU “