Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kaygı

Gelecek tahmin edilemez, bu

Gelecek tahmin edilemez, bu yüzden beklenmeyen sorunlardan ve bu sorunları yönetmeye hazır olup olmadığınızdan endişelenmeniz normaldir. Gündelik veya uzun vadeli sorumluluklarınız hakkında düşünebilir ve “Neye ihtiyacım var?”, “Nasıl hazırlanmalıyım?” veya “Önceden planlamazsam ne olur?” diye kaygılanabilirsiniz. Sizin için önem arz eden durumlarda zihinsel olarak büyüttüğünüz anlamına gelir. Durum böyleyken, başarıya giden yolda engelleri aktif olarak kaldırabiliyorsanız, işte bu idealdir.

Ancak kaygı düzeyi arttıkça, ‘Anksiyete’ (yoğun ve aşırı endişe) baş gösterebilir. Anksiyete; gelecek ile ilgili aşırı ve gerçekçi olmayan kaygılar, duygusal ve fiziksel gerilim ve kaçınma eğilimleri (insanlardan, sorumluluklardan veya zararsız durumlardan) olarak tanımlanabilir.

Yoğun kaygı; evde, işte veya okuldaki sorumluluklarınızı yerine getirmenizi ve/veya ilişkilerinizi etkileyip zorlaştırıyorsa, bir “Anksiyete azaltma planı” geliştirmek çok önemlidir. Bilişsel davranış terapisinde (BDT), kaygının, bilişsel, davranışsal ve fiziksel yönlerine dikkat edilir. Bu nedenle, kaygıyı kontrol etme çabaları özellikle şunları hedef almalıdır: Korku dolu inançlar, Kaçınma davranışları, Bedensel gerilim.

Her birini daha ayrıntılı olarak ele alalım.

Korku dolu inançlar; bir durumun olduğundan daha zor olduğunu düşünmek, geleceğin öngörülemez ve kontrol edilemez olduğunu hayal etmek ve stresli durumlarla başa çıkamayacağınıza inanmaktır. Duygusal kaygının yoğun olduğu zamanlarda, bu inançları fark etmek oldukça zor olabilir. Ancak üzerinde çalışılarak fark edilebilir ve değiştirilebilirler.

Kaçınma davranışları; Endişe verici durumlardan kaçınarak, en azından bir süreliğine daha iyi hissedebiliriz. Öte yandan, bir dahaki sefere kaygıları tetikleyen insanlarla veya endişe verici durumlarda olduğumuzda ne olacak? Muhtemelen bunlardan tekrar kaçınmaya çalışacağız.

Bu tekrarlar, kaçınma kalıplarınızın nasıl geliştiğini ve kırılmalarının neden bu kadar zor olduğunu açıklar. Bu kaçınma kalıpları, zor durumlarla başa çıkma davranışlarıyla yavaş yavaş değiştirilmelidir. Bu süreçte, aceleci olmamak önemlidir.  Çünkü aksilikler özgüveninize zarar verebilir ve düşük özgüven de anksiyeteyi arttırıcı niteliktedir.

Bedensel Gerilim; Anksiyete başladığında kaslar gerilir, nefes almak zorlaşır ve kalp atışı hızlanır. Bu reaksiyonlar, yüksekten düşerken veya öfkeli bir köpek tarafından kovalanırken bedenimizde oluşan fiziksel reaksiyonlara benzerler. Korkuya verilen bu tepkimeler normaldir ve kendimizi savunmamız veya tehlikeden kaçmamız gerektiği zamanlarda yaşadığımız uyarlayıcılardır.

Fakat psikolojik durumları tehdit olarak yorumladığımız zaman yoğun anksiyete belirtileri ortaya çıkar. Bu durum uzun vadede tekrar tekrar gerçekleştiğinde ise ‘kronik gerginlik’, vücudun normal gevşek yapısının yerini alabilir. Bu nedenle fiziksel rahatlama terapisi, anksiyeteyi yönetmenin önemli bir parçasıdır.

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech