Bir yas ne kadar sürer…
Bir an ile tüm dengeler değişti. Hayat bir an kadar kısa dedirtti bize. Bu duyguyu birebir yaşayanlar ile ona empati kuranlar bir arada yas tutuyor. Derin bir çaresizlik hissettik çoğu zaman. Umudun bir büyük bekleyiş olduğunu fark ettik. Şimdi o anı yaşayanlarla, o ana empati kuranlar karşı karşıya geldiğinde iki duygu birden yaşanıyor. Masmavi bir gökyüzüne birlikte bakmanın mutluluğu en güzeli ama yerinden, geleneklerinden uzaklaşmış insanlar hem üzgünler hem de güvende. Biz ise onlara bakarken yaşadıklarına çok üzgünüz. İki kardeş duyguyu yaşıyoruz mutluluk ve derin hüzün. Ölüme kabul vermek hem de bu kadar ani gelenine çok zor. İnsan ne zorlukla bekler o yıkılmış binaların karşısında hep bir umutla. Bir çok an kalacak aklımızda. Kuşu saatlerce elinde tutan çocuk, çocukları için elinde bisküviyi bekleten adam, kocaman duvarların altında el ele umudu bekleyenler ve daha niceleri… Siz kendinizi bir uyanış için feda ettiniz. Şimdi yeniden yükselebileceğimizi ve bir olabileceğimizi öğrettiniz bize. İslâhiyeli bir ailenin annesi ile konuşurken öyle güzel söyledi ki;
‘’BİZ BİZE YETERİZ’’
Evet çok doğru bu topraklar da yaşayan herkes birbiri için çalışmaya, birbirinin acısını da mutluluğunu da görmeye hazır. Bir kuşak ülkeyi var etmek için gelmiş. Ülkeyi kurtarıp fabrikalar kurmuş. Bir kuşak hak hukuk adalet demiş. Gelecek kaygısı ve vatan sevgisi arayışları bizi özgür kılmış. Biz anlayarak yürüyenler tarihi iyi bilirler. Bu toprakların kaderi yeniden doğmaktır. Bir anka kuşu gibi vatanımız. Yinede biz artık kül olmadan değişimi yaşamayı artık dönüşmeyi istemeliyiz. Kendi içinizdeki varoluş sancılarıyla yüzleşin. Bütünün size ihtiyacı var.