Adaletin eksikliği nasıl ülkemizdeki güveni yok ediyorsa, yine adalet eksikliğine bağlı olarak gelişen yolsuzlukların artması daha da yok ediyor. Ülkede yolsuzluğa bulaşmayanı bulamazsınız. Eğer yolsuzlukla kişisel çıkar elde etmeyenler çoğunlukta olsa büyük bir itiraz toplumda duyulurdu. Toplumu oluşturan bireyler, yolsuzlukları kabul ettiğine göre hukuka, adalete aykırı bir kişisel çıkar elde etmiştir. Ortadoğu halklarının hayatında ufak tefek adaletsizlikler yüzlerce yıldır vardı. Adeta genetiğimize işlenmiş bir kod var. Adaleti, demokrasiyi, insan haklarını, kadın ve çocuk haklarını Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına geldiğimiz halde biz de benimseyemedik. Onun yerine adaletsizlik ve yolsuzlukları kabul ederek, bunları hayat tarzı ve iş olarak yapanları alkışlayarak, hatta meclise göndererek destekliyoruz. Bunu neden yapıyoruz? Belki hukuksuz bir işimiz var, belki işe yaramaz ama gözümüz gibi koruduğumuz akrabalarımızı devlet memuru yapacağız, ballı ihaleler almayı bekliyoruz.
Bu seçimin yolsuzlukları da meclisten teker teker geçiyor. Memurlara 3600 göstergeden maaş, tüm memurların ast üst ilişkisini maaşlar açısından yerinden oynattı. Çözülemez sorunlar bırakacak ve yeni yasalar çıkarmadan çözülemeyecek hale getirdi. En azından onlarca yıl hak ettiği 3600 göstergenin ekstra primlerini ödeyerek emekli olanlarla, hiç ekstra prim ödemeden artık aynı maaşı alan memur emeklileri arasında adaletsizlik oluştu. Çalışan ama 3600 ek göstergeyi alan memurların maaşları bu nedenle düştü.
EYT kısaltmasıyla anılan çalışanlar. Yirmi yıldan uzun süre uygulanan ve eğer mağdursa yıllardır bu mağduriyeti yaşayıp emekli olanlar için adalet sağlanabilecek mi? En az yedi yıl fazla çalışarak emekli olan milyonlarca kişi var. Bu günlerde hükümetin oy kaygısını kullanıp erken emekli olanlar yasalara uygun emekli olanlara haksızlık etmiş olmuyor mu? Bu yasa çıktığı zaman çalışan sayısının emeklilerden daha fazla olmaması durumunda, sosyal güvenlik sistemi iflas eder, toplum gittikçe yaşlanıyor gençlerin yükü artar denilmişti. Yaşlılar gençlerden vazgeçti. Gençler de ülkelerinden vazgeçiyorlar. Aldığımız haksız maaşları ödedikleri primlerle ödeyecek genç nüfus kalmadığında kim bize bu maaşı verecek düşünen yok. Ehliyet ceza puanlarının silinmesi, vergi ve ceza borçlarının bir kısmının silinmesi, imar affı çıkarılması yolsuzlukları sıralamakla bitmez. Geleceğimizin yolsuzluklarla devam edeceğinin kara basanı olarak görüyorum bu verilen rüşvetleri. Yazı bitmeden ülkemizin gerçek kara basanı depreme uyandık. Felaket bölgesinde hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin. Tüm halkımıza sabırlar versin.