Uzun süredir siyaset yazmıyorum.
Geçtiğimiz hafta Ankara’ya gidip gelmesem yine de yazmak niyetinde değildim.
Basın İlan Kurumu’nun üye seçimleri için iki günlüğüne başkentte kaldık.
Benimle birlikte oy kullanmak için vekalet veren, bizzat gelip oy kullanan Mehtap Doğan’a, (Ezine pusula Gazetesi),
Mutluhan Gündoğdu’ya (Bayramiç Haber gazetesi),
Merkez’den Sezin-İlker Yurttaş’a (Kalem Gazetesi),
Seçkin Sağlam’a (Olay Gazetesi) Teşekkürü borç biliyorum.
Çanakkale’de yerel gazetelerin büyük bir çoğunluğunun desteklediğimiz aday Ümit Babacan, hepimize güzel bir ev sahipliği yaptı.
Tüm çalışmalarımıza karşın bir oyla seçimi kaybettik. İtiraz sonunda kazanma şansımızın olması bize teselli olacak.
Bu yazdıklarım bizim kendi konularımız ve sorunlarımızdı.
Ankara denildiğinde Anadolu’da yaşayanların olmazsa olmazı siyasettir.
Şimdi sizlerle AK Parti Genel Merkezi ve CHP Genel Merkezi’ndeki gözlemlerimi paylaşmak isterim.
Heyet olarak önce AK Parti Genel Merkezi’ne gittik.
Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur Hanım bizleri Genel Merkezde ağırladı.
Ardından Türkiye Büyük Millet Meclisine geçtik. Burada bizleri AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ve Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, bizlere ilgi gösterip yakından ilgilendiler.
Bizlerin Meclise geldiğini haber alan AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan özel kalemi aracılığı ile aratıp, bir isteğimiz olup olmadığını sordu.
Sayın Turan’ın o gün için yoğun programı olduğunu, daha sonraki gün mutlaka beklediğini belirterek, üzüntüsünü bildirdiler.
Bir Çanakkaleli olarak AK Parti’de en üst düzeyde böyle bir makamda hemşerimizin olması bizleri gururlandırdı.
Önce AK Parti Genel Merkezi’nden söz edeyim biraz.
Bina gösterişli ve çok güzel… Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim sonuçlarının ardından çıktığı balkon da son derece görkemli gözüküyor.
AK Parti Genel Merkezine girmek isteyenler dikkat çekecek şekilde bir kontrolden geçtikten sonra içeri alınıyor.
İçerisi de son derece büyük ve bir o kadarda iyi dizayn edilmiş.
Benim dikkatimi çeken konu ise sessiz sedasız herkes kendi işini yapıyor.
Katlar arası çıkış inişte kimse birbirini görmeyecek şekilde düzenlenmiş.
AK Parti Genel Merkezi tıpkı resmi daire gibi, işler tıkır tıkır işliyor.
Dikkatimi çeken çok fazla kalabalık değildi. Belki de bizim gittiğimiz saat biraz uygun bir süreç olmadığından da olabilir.
Tek üzüldüğüm konu, AK Parti Genel Merkezi’nde görev alan bir hemşerimiz ile görüşememiş olmamızdı.
İYİ Parti Genel Merkezi’ne gitmek için Genel Başkan Yardımcısı Rıdvan Uz’u aradık. Hasta olduğu için görüşme imkanı bulamadık. Balıkesir ekibinden arkadaşlar Turan Çömez’i aradı. O’na da ulaşamayınca görüşme ve ziyaret gerçekleşmemiş oldu.
CHP Genel Merkezi’ne gittiğimizde ise önce Balıkesir Milletvekili Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın’ı ziyaret ettik.
Sıcak bir karşılama yaşadık. Ardından da Çanakkale Milletvekili Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek önce bizi Çanakkalelileri, ardından da tüm ekibi ağırladı.
Muharrem Erkek’in Genel Merkez’deki havası, kariyeri, doğrusu bizleri mutlu etti.
Bu yazı için birçok başlık atabilirdim.
Konuyu çok uzatmadan nedenini sizlerle paylaşayım.
CHP, Genel Merkez’de bu denli gücü olan Sayın Muharrem Erkek’i, Çanakkale’de kim temsil ediyor?
İsmet Güneşhan mı?
Genel Seçimi unutup rotasını Belediye Başkanlığı seçimine çevirmiş Erdal Gezen mi?
Yoksa düşünce, tutum ve davranışlarıyla içi geçmiş Kırkağaç kavununa dönüşmüşler mi?
Sayın Muharrem Erkek, Ankara’daki pozisyonunu taçlandırmak istiyorsa Çanakkale’de de ekibini iyi seçip yenilemeli. Kendisi gibi genç isimlerin önünü açmalı.
Yıllanmış şarap gibiler siyasette değil içki masasında, kadehin içinde güzeldir.
“İki yüzü” böyle anlatmak istedim.
Siyasi Partilerin Çanakkale İl ve Merkez İlçe makamlarını işgal edenler başta Partilerin Genel Başkanları olmak üzere Genel Merkezlerin el freni görevini görüyor.