Güncel siyasi olayların ve ekonominin gölgesinde kalan kuraklık riski her geçen gün etkisini hissettirmeye devam ediyor. Çanakkale Olağanüstü Kurak bölgeler arasında yerini alırken, kentte Sonbahar ayları ve günümüzde kadar Kış yağış alamadık. Prof. Dr. Murat Türkeş, gazetemize yaptığı açıklamada “Kurak koşullar sürece gibi duruyor” derken, “Tarımsal rekoltede düşüş olacağını ön görüyorum” ifadesini kullandı. Çanakkale’de belediyeler ve DSİ, Orman Bölge Müdürlüğü gibi kamu kurumlarına görev ve iş düşüyor. Çanakkale kuraklık tehlikesine karşı imdat diye haykırıyor.
Sonbahar ayları ve günümüzde kadar Çanakkale etkili yağış alamadı. Son yılların neredeyse en kurak dönemi yaşanırken, Ocak ayında sıcaklıklar 18 dereceye kadar çıktı. Meyveler uyandı, karadut meyve verdi. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş ile röportaj gerçekleştirdik. Türkeş, tehlikeye dikkat çekerken, aynı zamanda Çanakkale’de tüm kamu kurumlarına sorumluluk düşüyor.
“Yağışlarda azalma var. Kuraklaşma var”
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, “Akdeniz iklim bölgesi aslında kuraklığa eğilimli bir bölgedir. Bir kere biliyorsunuz yaz kuraklığı var. Yıl arası değişkenliğe göre bazı yıllar kurak bazı yıllar nemli geçebiliyor. Son yıllarda özellikle yılın serin soğuk döneminde ve kış aylarında, yağışlarda azalma var. Kuraklaşma var.
“Bunlardan birisini yeniden yaşamaya başladık”
Bu durum geçmişte de yaşandı. 2007, 2008,2003, 2013, 2010, 2014 kuraklığı var. Bunlar Çanakkale’yi de etkiledi. Yine 2019-2020’de Çanakkale önce etkilendi, sonrasında ise yağış aldı. Genellikle 2 yıl üst üste sürebilecek, 3-5 yılda bir kurak döneme girme eğilimi var Akdeniz iklim bölgesinin. Bunlardan birisini yeniden yaşamaya başladık.
“Etkili yağış alamadık”
2021’in bahar aylarından, bu yılın sonbaharına kadar bizim bölgemiz fena değildi ancak sonbaharda ve kışın, bugüne kadar etkili yağış alamadık. Akdeniz Bölgesi’nde atmosferik nedenlerle, iklimin kendi doğal değişkenliğinin bir sonucudur. Ancak kuraklıkların bu kadar şiddetli hissedilmesinin bir başka nedeni sonbahardan günümüze kadar, şiddetli ve olağandışı kuraklığın bu kadar, daha kendini hissettirmesi süreli sıcaklıkların daha yüksek oluşudur. Daha sıcak hava koşullarını bugüne kadar yaşadık.
“Kurak koşullar sürecek gibi duruyor”
Mevsimsel tahminlerin tutarlılık oranı çok yüksek olmamakla birlikte, bahar aylarının yani en azından Ocak-Şubat-Mart-Nisan ayına kadar olan dönemde hem daha sıcak hem daha kurak koşullar sürecek gibi duruyor.
“Bitki köklerindeki nem azalıyor”
Sıcaklıkların yüksek olması, buharlaşmanın, terlemenin de aynı zamanda yüksek olması, yağış azlığını daha fazla tetikliyor. Özellikle barajlarda, göletlerde hala kış olmamıza rağmen yüksek, mevsimine göre yüksek sıcaklıklar dolayısıyla buharlaşma hala sürüyor. Toprak da neredeyse hem yağış yok, sıcak hava koşulları devam ediyor, bitki köklerindeki nem azalıyor.
“İklim değişikliği şiddetli kuraklıkları daha sık ve daha şiddetli yaşayabileceğimizi gösteriyor”
İklim değişikliği artık tartışılmıyor. İnsan kaynaklı iklim değişikliği önümüzdeki on yıllarda bu tür uzun, şiddetli kuraklıkları daha sık ve daha şiddetli yaşayabileceğimizi gösteriyor. Bir Akdeniz iklim bölgesinde yer alan Çanakkale için durum böyle. Bir yandan daha sıcak, daha kurak bir iklim, bir yandan buharlaşma nedeniyle atmosferde nemin artması, bir yandan Türkiye’ye yağış getiren sistemlerde, özellikle yılın soğuk döneminde azalma.
“Gök gürültülü yağışların daha fazla etkili olabileceğini bekliyoruz”
Yağış olması durumunda da sağanak ve gök gürültülü yağışların bundan sonra da daha fazla etkili olabileceğini bekliyoruz.
Çanakkale orta, orta-yüksek kuraklık olasılığının bulunduğu bir yöredir. Bu son kuraklıktan 2020-2023 kuraklığından bu yöre etkilendi.
“Çanakkale’nin kuraklıktan etkilenebilirliği çok yüksektir”
Çanakkale’de hem kurumların hem yurttaşların iklim değişikliği ve bir kuraklık yaşıyoruz gerçekliğini dikkate alarak suyu, yaşamın tüm alanlarında daha yeterli ve verimli kullanmaları gerekmektedir. Çanakkale için net söyleyebilirim herkes su tasarrufu yapmalıdır. Bu çok nettir. Çanakkale’nin kuraklıktan etkilenebilirliği çok yüksektir.
Atikhisar barajının ve bütün bu havzanın korunmasının ne kadar önemli olduğunu bu kurak günlerde daha iyi görüyoruz.
“Tarımsal rekolte kayıplarının olabileceğini ön görüyorum”
Tahıl çok önemli biliyorsunuz. Tahıllar, bakliyatlar… Bu yılda başta tahıl ürünleri olmak üzere, ilkbahar da da yağışlar olmaz ise meyve-sebzede de ciddi sorun yaşayabiliriz. Bitkiler uyandı. Bitkiler kış uykusuna yatamadı. Meyve ağaçları uyandı. Bahçemdeki karadut meyve verdi. Kirazlar neredeyse patlamak üzere. Meyve de zarar görebilir. Tarımsal rekolte kayıplarının olabileceğini ön görüyorum” açıklamalarında bulundu.
Tunahan Ünsal