Cumhuriyetimizin kuruluşunun 99. Yılını kutluyoruz. Cumhuriyetin ilan edilmesine kadar Kurtuluş savaşında ve öncesinde canlarını veren atalarımız kahraman Türk halkını saygıyla anıyoruz. Türk yurdunun sahipsiz kalmasına sebep olanların ve onları kullanan emperyalist devletlerin ülke topraklarından kovulması, 29 Ekim 1923’de Cumhuriyetin ilan edilmesine kadar yapılan bir ön hazırlıktı. Cumhuriyet devrimleri, ülkenin kalıcı bir temele oturmasını sağlayan, yıkılmış bir devletin enkazından çıkan birikimli insanların bilgileriyle ve sabırlı girişimleriyle olmuştu.
Mustafa Kemal Atatürk, kendi kişisel birikimini, komutan olarak deneyimlerini, Millet meclisini oluşturan yol arkadaşlarıyla birlikte adım adım modern bir ülkenin gelişimi ve kalıcı olması için kullanmıştı. Atatürk devrimleri, halifeliğin kaldırılmasıyla başladı, eğitim ve öğretimin birleştirilmesi, harf ve dil devrimleriyle ve sayamadığımız benzeri devrimlerle ülkenin temellerinin sağlamlaştırılması sağlandı. Özgür bir Türk devletinde yaşayabilmemizi sağlayan Cumhuriyetin kurucularına bu devrimleri gerçekleştirdikleri için borçluyuz. Eğer bunları koruyamazsak, Türk ülkesinin parçalanması için yüzlerce yıllık emellerini sürdüren düşmanlarımız hep hazırda bekliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti ve halkın yönetimi Meclis aracılığıyla sürdüğü sürece hiçbir emperyalist güç, sudan sebepler göstererek, güç kullanarak ülkemizi parçalayamaz. Irak ve Libya devletlerinde kendini halkından üstün gören adamların, demokratik olmayan yönetimlerine, aynı emperyalist güçlerin “demokrasi getiriyoruz” diyerek saldırmalarını hatırlıyoruz ve bundan ders almalıyız. Bizde de yapılan askeri güç kullanarak yönetime el koyma girişimleri, tek başına ülkeyi yönetirim diyenlere halkın destek vermemesi ile uzun sürmeden son bulmuştu. Bu adamların yönetimden çekilmesiyle ülkenin ne büyük felaketten kurtulduğunu tahmin edemeyiz. Cumhuriyeti kuruluş fikirlerinden ve halkın yönetim biçimi olmaktan çıkarmak isteyenler yine tarihin unutulan önemsizleri arasına girmeye mahkûmdur.
Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmak, halkın yönetime verdikleri oylarla katıldığı TBMM çalışmalarının sürekliliğini ve güvenilirliğini sürdürerek olacaktır. Cumhuriyet devrimleriyle elde ettiğimiz hakları ve medeni dünyayla uyumlu hak ve özgürlüklerimizi koruyarak olacaktır. Demokrasiyi kendi kişisel çıkarları için kullananlara engel olarak olacaktır. Atatürk’ün ve yol arkadaşlarının bize emanet ettiği Cumhuriyeti ilelebet muhafaza etmek en büyük görevimiz olacaktır.