Haberleri izleyemeye kalbimiz dayanmıyor artık. Gazetecilikte “üçüncü sayfa haberleri” denilen şiddet haberleri o kadar yaygınlaştı ki sabahtan başlayan canlı yayınlarla televizyon eğlence aracı olmaktan çıktı. Kadınlara yapılan şiddet artık kadın öldüyse haber oluyor. Kameralardan görüntüleri çıkıyor ama toplumun vicdanını rahatlatacak bir ceza mahkemelerden çıkmıyor. İyi hal, namusu kirletme, haksız tahrik vb. Katledilen kendini savunamıyor ama katledenin avukatları hukuki her argümanı sonuna kadar kullanıyor. Cezalar caydırıcı değil.
Çocuklarımız meslek seçimi yaparken, artık en az şiddet göreceği mesleği seçmesini de kriter olarak göz önüne almalıyız. Malum doktorlara yapılan şiddet eylemleri ölümlere ve artık diğer sağlık çalışanlarına kadar ulaştı. Yani sağlık alanında çalışmak can güvenliği olmayan bir çalışma hayatı demek. Gazetecilerden, otobüs şoförüne, avukatından, kuryeye, eczacıya sayamadığım mesleklerde onlarca saldırıyı haberlerde izledik. İnsanla bire bir iletişimin olduğu her meslek ve karşılaşma günümüzde çatışmayla sonuçlanma ihtimali var. İnsanlar empati kuramayan, tahammülsüz, bencil olduğu sürece bu şiddet sürecek.
İnsanlar böyle de ülkelere ne oluyor? Yanı başımızdaki savaşlar, kan akıtmaya devam ediyor. Ülkeler sadece savaşları gözlüyor ve silah desteğiyle savaşı engellemeye çalışıyor. Ülkemiz “Yurtta barış, dünya da barış” şiarıyla günümüze kadar çevreden gelen tüm tehditleri atlattı. Ama sanki bizi de savaşın içine çekmek için çevreden tahrikler oluşturmaya çalışıyorlar. Bu savaşları ne bitirir? Silah satışlarındaki doyum noktasına ulaşan silah satan ülkelerin ekonomilerinin rahatlaması. Ekonomik daralma yaşayan tüm emperyalist ülkeler ek kaynak peşinde dünyada pazar yaratma sevdasına düştüler. Ülkelerde seçimleri radikal muhafazakâr hükümetler kurmaya başladı. Dünyayı kaosa sokacak yeni bir savaşlar silsilesi başlarsa onlarca yıl sürer. Bu kadar şiddete alışmış zihinleri artık dünya savaşlarında kaybedilen milyonlarca kişinin ölmesi değil, milyarlara ulaşan insanların ölmesi aklını başına getirir. Her yapılan horozlanmaya cevap vermemek hem kişisel sağlığımız için hem de ülkelerin bekası için faydalı olur. Bu gidişin durması için aklıselim insanlar ve aklıselim devlet yönetimlerine ihtiyaç var. Şiddeti destekleyenlerin farkına varmak ve engellemek savaş olmayan bir gelecekte yaşamanın anahtarı olacaktır.