Çanakkale’de İnsan Hakları Derneği (İHD) Türkiye’de Dünya Barış Günü olarak kutlanan 1Eylül tarihinde basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklaması Akşam saatlerinde Saat Kulesi’nin önünde gerçekleşti. Basın açıklamasına CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural, CHP Merkez İlçe Başkanı Süleyman Erte, CHP İl Gençlik Kolları Başkanı Tuğberk Güzel ve partililer katılım gösterdi. STK’lar ve sol partilerden üyeler basın açıklamasına katıldı.
Çanakkale İnsan Hakları Derneği Başkanı, Hayrettin Pişkin basın açıklamasında,” Türkiye’de, Dünya Barış Günü olarak kutlanan 1 Eylül vesilesiyle barışın egemen olduğu bir dünyada yaşamak istediğimizi bir kez daha belirtmek istiyoruz. Barış hakkı, bir insan hakkıdır” diyerek barışın önemimi vurguladı.
Başkan Hayrettin Pişkin açıklamalarının devamında,” Türkiye’de, Dünya Barış Günü olarak kutlanan 1 Eylül vesilesiyle barışın egemen olduğu bir dünyada yaşamak istediğimizi bir kez daha belirtmek istiyoruz. Barış hakkı, bir insan hakkıdır. BM Genel Kurulunun 19 Aralık 2016 tarihli kararı ile Barış Hakkı Bildirisi kabul ve ilan edilmiştir. BM İnsan Hakları Konseyinin 22 Haziran 2017 tarihli kararı ile de barış hakkının desteklenmesi gerektiği üye ülkelere hatırlatılmıştır.
Barış istemek bir hak olarak tanımlanmıştır. Barışı savunmak bir insan hakkıdır.
Barış talebinin, medeni ve siyasi haklarla (yaşam hakkı, işkence yasağı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, adil yargılanma hakkı, din ve vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü vb.) olduğu kadar; ekonomik, sosyal ve kültürel haklar (çalışma hakkı, konut hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı, dil hakları) ile de ilişkisi bulunmaktadır
Türkiye etnik, dilsel, dinsel ve kültürel özellikleri bakımından çoğulcu bir dokuya sahiptir. Çoğulculuk, İHD’nin pek çok kez vurguladığı ve yansıttığı, “herkes farklı, herkes eşit” sloganında ifadesini bulur. Çoğulculuk aynı zamanda demokrasinin de temelidir. İHD demokrasi ile insan hakları arasında koparılamaz bir bağ bulunduğu düşüncesindedir. O nedenledir ki, İHD Türkiye’nin temel sorununun insan hakları ve demokrasi sorunu olduğunun altını çizmiş ve bu temel sorununun en önemli halkasının da Kürt sorunu olduğu tespitinde bulunmuş, Alevilerin eşit yurttaşlık hakkı taleplerinin karşılanması gerektiğini her zaman ifade etmiştir.
Büro Emekçileri Sendikası (BES) adına konuşan Ayşegül Sandıkçı “Tüm dünyada 1 Eylül vesilesiyle barıştan, özgürlüklerden ve demokrasiden bahsedilirken ve biz hala bu taleplerle ortaya meydanlara çıkarken maalesef ülkemizde ve dünyada hak kayıpları, hak ihlalleri ve yaşam ihlallerine her geçen gün yenileri ekleniyor. Her 1 Eylül’de bu ihlallerin azalmasını umut ederek bir araya geliyoruz. 150 bin kamu emekçisinin yaşamaya devam ettiği, yaşam ve hak ihlaline değinmek istiyorum. 150 bin kamu emekçisi ve aileleri için bugüne not düşmek istiyorum. 6 yıl önce barış ve eşitlikten bahsederken, 1 Eylül 2016 gecesinde iktidar 672 sayılı kanunu yayınlayarak sorgusuz sualsiz 50 bin 875 kamu görevlisini ihraç etti. Kamu emekçilerine açıktan savaş başlattı” ifadelerine yer verdi.
Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçileri Sendikası (SES) Başkanı Canan Coşar , “Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak, tüm saldırılara savaş ve kutuplaşmalara, tek tip yaşam dayatmalarına karşı ısrarlı, örgütlü ve kararlı bir mücadele yürütmekteyiz. Adalet, eşitlik, kardeşliğin, dayanışmanın, insanca bir yaşamın kalıcı hale getirildiği bir dünya ve ülke kuruluncaya kadarda barış mücadelemizden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Tabip Odası Başkanı Ayşe Güneş, “Barışın iyileştirici olan gücüne ihtiyacımızı dile getiriyoruz. İnsanlık tarihi boyunca savaş ve şiddetin bir halk sağlığı sorunu olduğunu, erken ölümlerin ve hastalıkların en önemli sebeplerinden biri olduğunu biliyoruz.. Barışın ve eşit bölüşümün olmadığı bir dünya da sağlıklı olmak da sağlıklı kalmakta mümkün değildir. Sömürücü kapitalist çıkar çatışmaları, ırkçılık temelli etnik ayrımcılık, dinci ve gerici örgütlenmeler insanları savaş koşullarına itmektedir. Tüm insanlar için savaş, en temel halk sağlığı sorunudur. Sürdürülebilir demokratik bir hayat için sömürüsüz ve barışçıl ortam dışında seçeneğimiz yok” dedi.
Eğitim- Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar, “Savaş demek öç demek, öc demek göçmenlik demektir. Son yıllarda ülkemiz en çok göç alan ülkeler arasında yer almaktadır. Bunda en çok kadınlar ve çocuklar etkilenmektedir. Yaşanılan bu süreçte, bu insanlar birçok travma geçirmektedir. Bizim ülke olarak, dünya olarak yaşanan bu travmaya karşı ne çözüm üretmek ne de çaba harcama gibi bir gayretimiz var. Okullardaki ders kitaplarında ırkçı, gerici, ayrımcı doğa düşmanı, insan düşmanı bilgiler yer almakta. Bir an önce bu bilgilerin bu kitaplardan ayıklanması gerekmektedir. Karanlığa karşı aydınlığı, savaşa ve şiddete karşı barışı, barış içinde bir arada yaşamayı felsefe olarak edinmek zorundayız. Bizler eğitimciler olarak, okullarımızda, sınıflarımızda barışın resmini çizeceğiz, barışın şarkısını söyleyeceğiz, barışı anlatacağız” ifadelerine yer verdi.
Basın açıklamasına CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural, CHP Merkez İlçe Başkanı Süleyman Erte, CHP İl Gençlik Kolları Başkanı Tuğberk Güzel ve partililer katılım gösterdi.
Tunahan Ünsal-Cihan Peker