Gençler revaçta

Sonunda, doğru yolu bulduk mu, dersiniz? Kulüplerimiz gençlere yönelmeye başladı. Alt yapı, alt yapı dediğimiz buydu aslında. Arda Güler, hocalara örnek oldu. Şimdi Teknik Direktörler, gençlere şans vermeye başladılar. Bunlar pırıl, pırıl gençler. Beşiktaş Emirhan’la başarıyı yakalama peşinde. Fenerbahçe’de Jorge Jesus, İsmail Yüksek’e şans tanıdı. Avrupa müsabakasında 90 dakika görev verdi. Biz bunlara, ”çok güzel hareketler” diyoruz. Avrupa’ya, Amerika’ya, hatta Japonya’ya, milyon dolarları veriyoruz. Oysa ki, kendi öz kaynağımızdan yetiştireceğimiz sporcuların da başarı olduklarını görüyoruz. Eskiden, kulüplerin Pilot takımları olurdu. Şimdilerde tek tük kaldı. A takımına giremeyenler ile pişmesi gerekenler, bu kulüplerde oynarlardı. Çok isabetli bir karardı. Artık ekonomik kriz mi dersiniz. Hazıra konmak mı dersiniz, Her ne derseniz deyin, kulüpler bu işi bırakmış durumda. Türk Futbolunun en büyük problemi nedir? Diye sorarsanız. Taraftarın sabırsızlığı deriz. Bugünden yarına başarı bekliyorlar. Haliyle de, yöneticiler yıldız oyuncu transfer etmek zorunda kalıyorlar. Dolarlar, Euro’lar gırla gidiyor. Sonrasında borçtan dolayı ekonomi daralıyor. Kazı, kazan gibi. Bugün göreve başladınız. Hemen şampiyon olmanız lazım. Birisi de çıkıp,”5 yıllık bir planla geliyoruz. .Borçları sıfırlayıp, bu süre içinde de alt yapıdan genç oyuncularımızı takıma kazandıracağız ”dese, ne olur? Olacağı şudur. Kongreyi kaybeder. Zira diğer aday,”Hemen şampiyonluk” sözü verir. Yıllardır futbolun içindeyiz. Her kademesinde görev yaptık. Takımın başına geçmeyi, kimisi, siyasete atılmak için basamak olarak gördü. Birilere, Siyasilere yakınlaşmak,.ihale almak amacıyla kulübün başına geçti.İyi örnekler yok mudur?Vardır.Hatta ekseri çoğunluktadırlar. Şehrine, kulübüne hizmet için, varını yoğunu harcarlar. Gençlerle başladık, onlarla bitirelim. Türk Futbolunun geleceği bizim çocuklarımızdadır. Onlara değer verilim.

                           Gülmece

Adamın biri psikiyatri uzmanına gitmiş, başlamış derdini anlatmaya: – Hep aynı rüyayı görüyorum Doktor Bey! Bir kapı var, üzerinde bir yazı… Kapıyı itiyorum, itiyorum, ama bir türlü açılmıyor. Ter içinde uyanıyorum. Doktor sormuş:
– Kapının üzerinde ne yazıyor? – “ÇEKİNİZ” yazıyor.
– Anlaşıldı beyefendi, siz kapıyı çekmiyorsunuz, ama itiyorsunuz. O zaman çekin de açılsın! Sağlıcakla kalınız.