Nöbetçi Eczaneler
Her mesleğin kendisine göre vazgeçilmez, hiç bir zaman çiğnenmez kesin kuralları vardır. Gazetecilik mesleğinde bu kurallar, kalın çizgilerle belirlenmiştir. Halkın algıladığı iki tür Gazetecilik anlayışı vardır. İlki araştıran, doğruyu bulan ve halkın çıkarı için haber yapan, diğeri de iletken olanı.
Gazeteciler yaptıkları haberle toplumda gündemde olur. Bindikleri arabalar, oturdukları evler, kişisel ilişkilerle değil. Ama iletken grubuna giren gazeteci ise, birileri adına yaptıkları tetikçilik, yalakalık, ispiyonculuk, para alarak haber yapma ve basit kişilikleriyle gündem olurlar. Hem bu arkadaşlar tetikçilik yaparken fikir , görüş , mezhep, din iman falan da ayırmazlar.
Bir bakarsınız FETÖ nün yayın organında yazı yazmanın ötesinde , yazılan yazılara açılan davalarda ortaya atılıp, asıl yazanlara siper olma adına FİRUZE BENİM derler , bir bakarsınız mevcut iktidara yaranma adına Belediye Başkanına PKK’lı muamelesi yaparken 180 derece dönüşle Belediye güzellemelerine girişip, CHP içindeki kavgalarda taraf olurlar…
Eeeee koskoca Osman BÖLÜKBAŞI boşuna dememiş: “Dün sövdüklerini bugün övenler, dün övdüklerine bugün sövenler, göstermiştir ki ; köpekler her avcı ile ava çıkar.” Hani derler ya “Gün gelir, öpeceğin yüze tükürme”.
Siyasetçiler de her dönem bu tip kişilikleri severler. Çünkü doğru zaten onların yaptıklarıdır. Diğer insanların görevi de onların yaptığı bu mükemmel işleri, onların istediği üslupla yayılmasını sağlamaktır. Elde de Devlet imkânları olunca…
Hal böyle olunca eldeki bu kullanışlı menfaatçiler artık sadece önemli işler için kullanılmaz. Masada geyik yaparken “hadi yavrum şuna da bir çatıver”e kadar gelir konu. Önü arkası da pek hesaplanmaz aslında.
Ama kazın ayağı hiç de öyle değildir. Keser de sap da hesap ta döner durur. Sadece gazeteci kılığındaki iletken mi dönüp duracak. Dünya dönüyor, hayat değişiyor, gücün yeri kayıyor. Bab-ı Ali de (Yüksek kapı, Türk Basın alemi anlamı da taşır) pislik gizlenmez. Burada kanalizasyonlar yerin üstünden akar. Biz ustalarımızdan öyle öğrendik. Öyle de biliriz. Evet Gazetecilik ve iletkenlik…
Peki bu durumda siyasetçi ne yapar ve aslında ne yapmalıdır?
Yerel yöneticiler ne yapar ve aslında ne yapmalıdır?
Devlet ne yapar ve aslında ne yapmalıdır?
Bunları da ilerleyen yazılarda ele alalım.
