…
Tüm hayvanlar arasında yalnız insan birtakım yazılı topluluk kurallarına ihtiyaç duyar, tüm hayvanlar arasından yalnız insan zevk için bir başkasının yaşamsal özgürlüğüne elini sürmekten çekinmez ve en kötüsü, yalnız insan pis düşüncelerle başkalarının hayatını acımadan karartabilir. Hiçbir hayvan kendi yaşamını güvence altına almak için birtakım kurallar bütününe bel bağlamaz. Bir hayvanı vahşi diye nitelendirirken bu hayatın en vahşi hayvanının kendimiz olduğunu unutmamalıyız. Vahşiyiz ki, yaşamımızı bir bildirgenin 30 maddesi ile korumaya çalışmaktayız. Her insanın koşul ne olursa olsun, kim olursa olsun yalnız insan olmasından mütevellit sahip olduğu hakların en açık ve net bir şekilde ifadesidir ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’. Şayet olurda bizim dışımızda bir insanın daha haklarının olduğunu unutursak diye altına imzamızı attığımız o maddeler küçüğünden büyüğüne, yaşlısından gencine herkesin savunucusu, arkasını yasladığı duvarıdır. Göz göre göre suya itilen o canların haklarının iki kapağı tozlu bir kitapta unutulduğunu asla unutmayın! Bilin ki yaşamak kadar tatlı, güvende hissetmek kadar sıcak bir yuva olamaz. Antik çağın en ses getirmiş ve ideal devlet hakkında en çok dirsek eskitmiş filozofunun sözüyle sizleri baş başa bırakmak isterim.
“Ama biz devletimizi, devletin bütününe mümkün olduğu kadar büyük bir mutluluk sağlamak için kuruyoruz, bir sınıf ötekinden çok mutlu olsun diye değil.” – Platon.