Alım gücünün düşmesi, vatandaşın öncelikli gündem maddesinin ekonomi olması neticesinde, alışkanlıklar günden güne değişmeye devam ediyor. Vatandaş artık yeni ürün almak yerine elindeki ürünü tamir ettirmek için ayakkabıcılarda sıraya girer oldu. Kentte ayakta tamircileri randevu ile çalışmaya başlarken, terziler de iş yüklerinin son zamanlarda ağırlaştığını ifade ettiler. Devir yeni ürün alma devri değil, elindekine sahip çıkma devri diyen vatandaş ise kendince, tasarruf yöntemleri geliştiriyor.
Fermuar, yama gibi işlemlere talep olduğunu anlatan küçük esnaf bu senenin böyle geçtiğini anlattı. Geçmiş senelerde yeni kıyafetleri alıp paçasını yaptırmaya gelen kentlilerin bu sene alım gücünün zorluğundan dolayı eskiyi değerlendirmeye başladığı görüldü. Terziler işlerinde biraz hareketlilik olmasının sebeplerinden birinin Üniversite’de gerçekleşen mezuniyet olduğundan bahsetti. Büyük şirketlerin fazlaca destek aldığına sitem eden esnaf küçük esnafların ekonominin kalbidir diyerek enflasyonun yüksek olmasından dolayı sıkıntı yaşadıklarını ifade ettiler. Öte yandan ayakkabıcılarda ise sıra başladı. Randevu ile ayakkabı tamiri yapan esnaf, Haziran’a kadar randevu alamıyor. Eskiden öğrenciler gelirdi diyen ayakkabı tamircileri, gelinene noktada doktoru, profesörü bile sıra bekliyor” dedi.
Son zamanlarda ayakkabı tamirinin yoğunluğundan dolayı siparişlere yetişemeyen Ayakkabı Tamircisi Mehmet Tutar çareyi siparişlerini randevu sistemiyle almakta buldu.
“Eskiden genelde öğrenciler gelirdi şimdi doktoru profesörü bile sıra bekliyor”
Dükkanında ayakkabı koyacak yerinin dahi olmadığını belirten Mehmet Tutar gelen müşterilerini randevu sistemi ile alıp 1 ay sonraya bile gün verdiği ayakkabılar oluyor. Yoğunluğunun nedenini ise ” İnsanların artık alım gücü yok. İyi bir kaliteli ayakkabı alayım desen 500 liradan başlıyor. Ekonomi git gide kötüye gidiyor. Yoğunluğun birinci nedeni tamamen bu. Ama sadece bu da değil. Çanakkale’nin bugün resmi nüfusu 2.000 ve baksanız şöyle merkeze bizim bildiğimiz sadece 9 tane ayakkabı tamiri yapan dükkan var. Hal böyleyken de ister istemez yetişemiyoruz ve müşteriyle de sürekli tartıştığımız diyaloglar yaşanıyor. ” Buna nasıl bir çözüm bulurlar bilmem ama derhal bu işleri öğrenecek gençlere ihtiyacımız var. Baksanız bu işi yapan hemen hemen herkes 60 yaşın üstünde. Yanlarında ne bir çırak var ne bir kalfa. Bu iş böyle giderse 10 seneye kalmadan bitecek. Eskiden genelde öğrenciler gelirdi şimdi doktoru profesörü bile sıra bekliyor ” ifadelerini kullandı.
“Tamamen trajedi”
Ayakkabı Tamircisi Özcan Akbulut, ”Ben şu günlerde gecenin ikisine kadar çalışıyorum. Yoğunluk epey var ama bir şekilde mücadele ediyoruz. Bak ben sana ekonominin ne kadar kötü olduğunu şuradan örnek vereyim. Eskiden ayakkabısını getirdiklerinde ne kadar istiyorsun diye sordukları zaman 20 lira dediğimde at gitsin diyen adamlar şimdi kömürlüklerinden örümcek ağı kaplamış ayakkabıları, tabanları komple sökülmüş ayakkabıları getirip yapar mısın diyorlar. İşin tamamen trajedik kesimi bu yönde.
“Küçük esnafta iş yoksa bir şey yolunda gitmiyor”
Terzi Banu Erten, “ İnsanlar eskiyi değerlendirmeye başladılar. Benim dükkan kiram 2000 TL ve 800 TL bu giderler bizi zora sokuyor. Gelen faturalardan dolayı ısınmaktan ve elektrik kullanmaktan çekiniyoruz. En çok elektriğe etki edenler ütü ve makine ben bunları çalıştırmayacaksam bu dükkanı neden kiraladım? İki sene evde çalışmayı denedim oda olmuyor. Kolunun altına kahve koyan iki tane elma koyan şu benim çocuğun pantolonunu paçasını iki dakika düzelt diyor. Ekonominin nabzı küçük esnaftır. Büyük esnaf zaten bir şekilde kendilerini döndürüyorlar ve ayakta kalıyorlar. Asgari ücretin 4bin 253 TL olduğu memlekette bu tarz dükkan kiralarının maksimum 1500 TL olması gerekir. Ben abiye dikmiyorum. Abiyelik kumaşın metresi çarşıda 200-250 TL’den başlıyor. Fiyatlar tüketiciye ve özellikle öğrencilere pahalı geldiği için dolap uygulamasından alışveriş yaptığını söyleyenler oluyor. Hem tüketicinin hem üreticinin haklı olduğunu düşünüyorum. Ekonomiyi döndürenler bizleriz küçük esnafta iş yoksa bir şey yolunda gitmiyor.
“İnsanlar yenisini alamıyor”
1971 yılından beri Terzilik yapan Selahattin Söyler, “ Kumaştan ötürü 10 seneden beri dikim işlemi yapmıyorum. Dikiş işlerinden ziyade tamir, fermuar işleri daha iyi gidiyor. Bu aralar daha fazla talep var. İnsanlar yenisini alamıyor. Eskileri tamir etmem için bana getiriyorlar. Bu sene böyle gidiyor. Geçmiş senelerde insanlar 4,5 tane pantolon alıp paçasını daraltmaya getiriyordu. Şimdi daraltma ve kısaltmak için getiriyorlar. İnsanlar artık ne kadar kıyafetleri varsa tamir yaptırıp giyecekler. Anlattığım gibi gerçek bu şekilde, insanlara soruyorum neden yeni pantolon almıyorsunuz? Vatandaşlar bir pantolon 400 TL nasıl alalım diyorlar, haklılar” ifadelerini kullandı.
Tunahan Ünsal