“Bu kadar ev sahipliği yeter”

Türkiye’de son dönemlerde ülkeye yasal yollarla ve kaçak yollarla giren mülteciler gündemi belirliyor. Birçok vatandaş mültecilerin ülkede bu denli özgürce hareket etmesinden rahatsız. Sosyal medyada her geçen gün vatandaşlar mültecilerin tacizine uğradıklarını ifade ediyor. ÇOMÜ öğrencisi Tuğçe Sara mülteci gündemi ile ilgili şunları ifade etti; “Biz ülkemizde güvenli bir şekilde gezmek dolaşmak istiyoruz ancak ülkemizin şu anki durumunda bu çok zor görünüyor. Ülkemizde bulunan 5 milyona yakın mültecinin bir an önce ülkemizden gitmelerini hatta gönderilmesini istiyorum. Ben kendi ülkemde bu şekilde yaşamak istemiyorum”

2011 yılında Suriye’de iç savaşın çıkmasıyla birlikte tarihler mayıs ayını gösterdiğinde Türkiye’de mülteciler için ilk defa toplanma kampı açılmıştı. Günümüzde ise son veriler göre Türkiye’de kayıt altına alınmış geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 3 milyon 762 bin 385 kişi oldu. Çanakkale Gündem Gazetesi olarak sokağa çıkarak vatandaşlara Türkiye’nin gündemi olan mülteci sorununu sorduk.

“Bize uyum sağlamıyorlar burada kendilerine yeni bir yaşam merkezi üretme çabasındalar”

ÇOMÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik öğrencisi Esra Nur Harman; “Ne yazık ki savaş dolayısıyla ülkelerini terk etmek zorunda kalan birçok mülteci var. Maruz kaldıkları insan dışı muameleler onları göçe mecbur bırakmış olabilir. Bunun kaç tanesi için ne derece mecburiyet olduğu da ayrı bir konu. Problem şurada başlıyor ki biz ülkece zaten yüksek refah seviyesine sahip değiliz, insanlar bir şekilde geçinmeye çalışıyor, işsizlik almış başını gidiyor. İnsanlar mutsuz ve ümitsiz. Biz kendi problemlerimizle boğuşurken mültecilere tanınan haklar bizi rahatsız ediyor. Kardeşim ortaokula gidiyor sınıfında neredeyse mevcudun yarısı mülteci. Eğitim kalitesi bu şekilde de düşüyor zaten. Her yere yayılmış durumdalar. En azından belli bir bölgede yaşasalardı bizim aramıza karışmasalardı biz de bu derece etkilenmeseydik. Her yer mülteci dolu. Her çeşit dükkanı açtılar, bize uyum sağlamıyorlar burada kendilerine yeni bir yaşam merkezi üretme çabasındalar. Tacizleri zaten cabası. Parklar, sahiller mülteci erkeklerle dolu. Yeri geliyor çocukları ve kadınları taciz etmekten çekinmiyorlar. Bir an önce ülkelerine dönmelerini istiyoruz. Bu kadar ev sahipliği yeter” dedi.

Tıbbi laboratuvar teknikleri öğrencisi Sena Kama “Tabi ki uyruğu ne olursa olsun her Türk vatandaşının hak olarak aynı konumda olmasını dilerim fakat günümüz Türkiye’sinde bundan bahsetmek pek mümkün değil. Ne yazık ki yabancı uyruklu vatandaşlarımızın konumunun bizlere göre daha ayrıcalıklı olduğunu düşünüyorum. Bize tanınmayan imkanların onlara sağlandığına şahit oluyorum ve bu durumdan rahatsızlık duyuyorum. Yabancı uyruklu vatandaşlarımızdan rahatsız değilim tabi ki onlardan rahatsız olmak farklı onlara verilen haklardan rahatsız olmak farklı durumlar. Bunların da karıştırılmaması gerektiğini düşünüyorum. İnsanları ayrıştırıcı söylemlerden kaçınarak verilen hakların eşitlenmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

“Mülteciler bizim haklarımızı güvenliğimizi ihlal ediyor”

Türk Dili ve Edebiyat öğrencisi Tuğçe Sara; “Ülkemizde mülteci sorunu sınırlarını aşmış boyutta. Milyonlarca çoğalmaları yetmiyormuş gibi ülkemize zarar veriyorlar. Kadınlarımıza insanlarımıza hayvanlarımıza zarar veriyorlar ve daha fazlası. Benim şahsi düşüncem bir an önce ülkemizden gönderilmeleri konusunda. Ülkemize giren mülteci ırkı da değişiklik göstermeye başladı. Önceden sadece Suriyeliler aile halinde gelirken şimdi Afganlar Pakistanlılar sırtlarında çantalarla sınırlarımızdan yürüyerek geçiyor. Bir ülkeye giriş nasıl bu şekilde olabilir benim aklım almıyor. Akın akın ülkemize giriyorlar ve şu an da İstanbul işgal altında gibi gözüküyor. İstiklal caddesinde yürürken etrafımda bir tane Türk vatandaşı göremiyorum sadece mültecileri görüyorum ve bu durum beni çok üzüyor. Çünkü şu an ülkemizde bulunan mülteciler bizim haklarımızı güvenliğimizi ihlal ediyor. Her yeri işgal ettikleri yetmiyormuş gibi şimdi de kadınlarımızı gizli gizli çektikleri videolar meydana çıkıyor. Biz ülkemizde güvenli bir şekilde gezmek dolaşmak istiyoruz ancak ülkemizin şu anki durumunda bu çok zor görünüyor. Ülkemizde bulunan 5 milyona yakın mültecinin bir an önce ülkemizden gitmelerini hatta gönderilmesini istiyorum. Ben kendi ülkemde bu şekilde yaşamak istemiyorum” İfadelerini kullandı.

’Milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar’

Tıbbi laboratuvar teknikleri öğrencisi Ezgi Yurdusev; “Ülkemizde bu kadar fazla yabancı uyruklu insanların bulunması yavaş yavaş kendi benliğimizden uzaklaşmamıza neden oluyor bence. Tek bir millet iken farklı milletten insanlarla karışıyoruz. İlk önce kendi milletimize sahip çıkmalıyız. Ne demiş Atatürk ‘’Milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar.’’ dedi.

Türk Dili ve Edebiyat öğrencisi Rabia Arıcan şunları ifade etti: “Ülkemde Afgan, Suriyeli veya başka bir uyruktan insan istemiyorum. Sebebi ise ülkenin kendi vatandaşlarını istihdam edemezken yabancı uyruklu kişilere iş sahası sağlaması, ucuz işçi çalıştırılması vb. birçok faktörün yaşanması kendi vatandaşımıza haksızlıktır. Bu insanların ülke Toprakları içerisinde arazi almaları büyük şirketler kurmaları da son derece sakıncalı bir durumdur. Bir ülkeyi kaybetmek için sıcak savaşa gerek yoktur, satılan her toprak kurulan her şirket ülke için bir kayıptır yavaş yavaş yok olmamak için bu durumun önüne geçilmelidir. Son olarak ülkedeki iç huzur ve düzen bozulmakta ve her iki taraf arasında çatışmalar meydana gelmektedir bu ve benzeri durumlar da Türk kültürünü zedelemektedir”

Özlem Kavuklu