Beraber bir süredir mutlu olma halinin adımlarını yürüyoruz. Her insanın yolu kendine özgüdür. Ben başkaları beğenemeyecek diye kendi duygularımı yaşamadan yürüyemem. Benim yolumdaki inişler çıkışlar farklı. Aslında bizim kuşak dışarıdakiler için yaşanan bir hayatı öğrendi. Toplum değerleri bir yana herkesin ne dediği çok önemliydi. Etek boyunu ayarla, ona şöyle bakma, kendini tanıma derkeeen en çok yargılamayı öğrendik. Bu duyguların oluşturduğu girdap ise bizi mağdur çukuruna doğru çekti. Hep bize yapılan haksızlıklar dediklerimizi, aslında bize oluşturulan çember de yaşayarak deneyimledik.
Çıkış yollarını bulmak için çabaya gerek yoktu.
Haksızlık dediklerimizin içinden kendimizi çıkartmamız mümkün…
Tüm haksızlık duyguları, enerji alanınızda derinlere inildiğinde sebepleri olan birer öğrenme yolu. Herkes size haksızlık yapıyorsa ve siz hangisinde durup düşünürseniz değişim durağı orası demektir. Bir nedeni olmalı demek hem sizi mağdur çukurundan çıkartır hem de kendiniz için yeni bir yol istemenizi sağlar. Tabi tercih sizin belki de ne kadar haksızlığa uğradığınızı, size neler yapıldığını anlatarak sürekli etrafınızda size deneyimi gör bombardımanı yapan insanlar yaratmak istiyor olabilirsiniz. Bu seçenek bana bir süre sonra daha yorucu gelmişti. Sonra bir de tek tek hepsine yenilikleri anlatmak çok zor. Üstelik yarattığınız yazık bu insana fikri de neler çekti ile devam edecektir. Bu şekilde mi yenilenmek istersiniz yoksa ben deneyimi aldım geçiyorum bunun üstünden demeyi mi? Değişim günün birinde zaten gerçekleşecek. Ya o kişi sizden önce gidecek, ya sen bana layık değilsin diyecek mutlaka her şey değişecek. Mesele siz bu yolu nasıl yürüyeceksiniz…