Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İş insanı!

Yakın zamana kadar, Ticaret

Yakın zamana kadar, Ticaret hayatında bulunan insanları, İş Adamı ve İş Kadını diye adlandırıyor idik. Ne oldu ise oldu. Bir Akıllı kuyuya taş attı. Birden bire, ikisine birden “İş İnsanı” denmeye başlandı. Neden oldu da oldu? İzahı yok. O zaman bu açılımı çoğaltalım. İş İnsanı hakem. İş İnsanı Antrenör. İş İnsanı Kokoreççi. İş İnsanı Turizmci. Bunu uydurukca’da çağ atlamış olan, Türk Dil Kurumu yapmıştır, kesin. Allah aşkına. İş Kadını, ya da İş adamı demek daha doğru değil mi? Ne zararı var?1988 yılında, TİGEM, bizi İstanbul Üniversitesi, İşletme Fakültesi, Üniversite Sonrası Eğitim Merkezine,”Yöneticilik eğitimi” almak üzere göndermişti. Peşin olarak, çok faydalı olduğunu söylemek isteriz. Ekonomist bir hocamız vardı. Profesör. Kitabı da vardı. O da Uydurukça akımına uymuştu.”Satış Elemanı” terimini uygun bulmadığın ve bunun adını,”Satışçı “diye koyduğunu söylemişti.”Kitabımda da yazdım. Ben uydurdum “demişti. Katılımcılar olarak çok gülmüş. Makaraya almıştık.”Hocam. Bu Satışçı, Satış mı satıyor?” diye sormuştuk. Doğrusu da buydu. Yani, helvacı gibi. Helvacı ne satıyor? Helva. Cevap verememişti. Türkçeyi bozmak için elimizden geleni yapıyoruz. İş Kadını ya da İş adamı demek, cinsiyetçilik mi oluyor? Yoksa bir övünç kaynağı mı? Yahu. Sonuçta hepsi insan değil mi? İş İnsanı demek de, ne oluyor? İş kadınlarımızı gördükçe seviniyoruz. Kadınlarımızın, hayatın her alanında olması,bizleri mutlu ediyor.İşini iyi yapan, ülkemize hizmet sunan,.Katkı sağlayan, ister Adem olsun,isten Kadın takdir ediyoruz.

                        Gülmece

Nasreddin Hoca’ya yapılan sataşmalar bir türlü tükenip bitmezmiş. Akşehirliler bir gün Hoca’ya sormuşlar: – Hocam, senin evliyalar katında ulu bir kişi olduğun söylenir. Aslı var mıdır? Hoca’nın böyle bir iddiası elbette yokmuş, Ama bir kere soruldu ya, cevap vermiş: – Her halde öyle olmalı.
– Böyle kişiler zaman, zaman mucizeler göstererek, bu özelliklerini herkese ispatlar. Hoca madem kabullendin, göster bir mucize de görelim! – Pekâlâ, şimdi size bir numara yapalım. Nasrettin Hoca, karşısında durmakta olan çınar ağacına seslenmiş: – Ey ulu çınar, çabuk yanıma gel!
Çınar ağacından ses çıkmayınca, Hoca da ağacın yanına gitmiş. Akşehirliler başlamışlar gülmeye: – Ne oldu Hoca? Ağacı getiremedin, kendin oraya gittin! Hoca demiş ki:
– Bizde kibir yoktur; dağ yürümezse, abdal yürür. Sağlıcakla kalınız.

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech