Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bilenler Konuştu

Çanakkale’de yaklaşık 47 bin

Çanakkale’de yaklaşık 47 bin üretici, 2021 yılında 115 farklı ürün ürettiler. Çanakkale’de üretilen ürünlerden ise toplamda bir yıl boyunca 12 Milyar 686 Milyon TL gelir elde edildi. Meyve ve sebze üretimi de artarken, ortaya çıkan tabloda ne üretici kazandı ne de tüketici. Yaşanan çelişkiyi ise konunun uzmanlarına ve muhataplarına sorduk. Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Hicri Balbant, geçmiş dönem Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr. Türker Savaş ve Prof. Dr. Harun Baytekin gazetemize açıklamalarda bulundular. Ortak kanı ise rakamlar ne kadar yüksek gözükse de üreticinin kazanmadığı yönünde oldu.

“Hayır, planlı üretim yapılmıyor!”

-Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, “Üretimi neye ne kadar ihtiyacımız vara göre mi gerçekleştiriyoruz? İhtiyacımız olan ürünü mü üretiyoruz? Yalnızca rakamlar artsın diye mi üretim yapıyoruz? Planlı mı üretim yapıyoruz? Hayır, planlı üretim yapılmıyor! Ortada bir rakam var ancak o rakam olurken de üretimin planlı olup olmadığını, ortaya çıkan rakamın adaletli dağıtılıp, dağıtılmadığına bakmak lazımdır.

“Üretici kazanmıyor”

Ürünlerde, iyi bir piyasa oluşturulamadığı için üretici kazanamıyor. Üreticinin cebine girene ve tüketicinin cebinden çıkana bakmak gerekiyor. Üreticinin cebine ciddi şekilde az bir rakam girerken, tüketicinin cebinden ise ciddi şekilde fazla rakamlar çıkıyor. Burada bir denge kurulamıyor. Üretici az kazanırken, tüketici pahalıya yiyor. Üreticinin cebine 5 TL giriyor. Tüketicinin cebinden 20 TL çıkıyor. Bu dengeyi kurmak çok kıymetlidir. Makasın daraltılması gerekmektedir.

“Enflasyonu düşürmek için 3 kalem var”

Enflasyonu düşürmek için 3 kalem var. Elektrik fiyatlarını, akaryakıt fiyatlarını, doğalgaz fiyatlarını çeksinler aşağıya, gübre de şeker de ucuz olacak” ifadelerini kullandı.

“Bunun sonucu kıtlık ve açlıktır”

-Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Hicri Nalbant, “Üretici para kazanamıyor. Girdi fiyatları, ilaç, gübre, tohum, mazot, elektrik deki artış, tarım ürünlerindeki fiyatlarla karşılaştırıldığında fahiş kalmaktadır.

Bu desteklemeler ile üretici tabi ki bu üretimi sürdüremez. Üretici bu süreci götüremezse, piyasada şaşkınlık oluşur. Kim, neyi, ne kadara satamayacağını bilemiyor. Bunun sonucu kıtlık ve açlıktır. Biz eskiden ürettiklerimiz ile bir bölümü kurtarıyoruz. Önümüzdeki yılın üretiminde çok ciddi düşüşler olacağını herkes biliyor” açıklamasında bulundu.

“Yem 90 TL’den 460 TL’ye çıktı”

-Geçmiş dönem Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı-Üretici- Prof. Dr. Türker Savaş, “Bu ürünleri üretmek için üretici ne kadar para yatırdı önemli olan budur. Gübre fiyatlarınız üçe katlanırsa, gerçek anlamda enflasyona baktığınızda artışı göreceksiniz. Mazota bakarsanız, en son 7 ay önce 7 TL idi. Mazot üç katına çıktı. En çok kullanılan girdi kalemlerinden birisidir. Yem fiyatını ben size söyleyeyim. Son üç yıl içerisinde yem 90 TL’den 460 TL’ye çıktı.

Son 2 yılda, insanlar ekimi, dikimi yaptılar, ürünlerini aldılar ancak bir sonraki yıl için gerekli olan girdileri, bu aldıkları paralarla karşılayamadılar. 2 sene böyle gidince, zaten üretici duman oldu. Ürününü geçen seneye göre yüzde 50 oranla sattı ancak girdi maliyeti yüzde 100 arttı.

Önümüzdeki yıl için nasıl bir satış yöntemi, fiyat politikası izlenecek bilemiyoruz. Seneye maliyetler ne olacak hesaplanamıyor. Herkes biraz daha yükseltmeye çalışıyor. Hayvan fiyatlarında güzel bir artış var diyorsun ancak insanlar ellerinden hayvanlarını çıkartıyorlar. Çünkü hayvanlarına bakamıyorlar.

“Domates-Salatalık gibi ürünler 10-15 TL’nin üzerinde kalacaktır”

Planlı üretimden çok uzun zaman önce vazgeçildi. Planlı üretim yönetilemiyor. Enflasyonu düşürdüğünüzde artık fiyatlar düşüp, artmayacak. Mazot fiyatları artık 6-7 TL’ye düşmeyecek. Bazen görüyorum ürün çıktığında fiyatı15 TL olacak diyorlar. Geçen sene ürün zamanı fiyat 5 TL idi. Ondan önceki sene 2.5 TL idi. Ürün az, seralardan geliyor, dolayısıyla 40 TL algısı yapılıyor. Bu hiçbir zaman bu şekilde değildir. Ürün bollaşsa bile, domates, salatalık gibi ürünler 10-15 TL’nin üzerinde kalacaktır” dedi.

“Üreticiyi hiçbir zaman korumadılar”

-Prof. Dr. Harun Baytekin, “Bir kere, Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarının gerçekçi olması gerekiyor. TÜİK rakamlarına bakarak, memleket dana ithal ediyor. Bu ithalatların kesinlikle durması gerekiyor. İçeride ürün arzında bir sorun varsa, desteklemeler ile artış sağlanır. En fazla ürettiğiniz buğdayı bile, dışarıdan gümrüksüz getirir, Toprak Mahsulleri Ofisi aracılığı ile verirseniz, üreticinizi alnından vurmuş olursunuz. Anahtar burada! Enflasyonla mücadele dediler dediler, üreticinin canına okudular. İçeride fiyatı yükselen malı, dışarıdan alıp içeriye ucuza vererek, enflasyon ile mücadele ettiler. Üreticinin ürün elinde ucuza kaldı. Tüm bunların sonucu olarak üretici ise zarar etti.

Bütün mesele enflasyonla mücadele kapsamında, fiyatı artan ürünlerin ithal edilmesidir. İçeriye düşük fiyatla ürünler verildi. Üretim fazlası ürüne ise ihracat kotası koydular. Üreticiye kazandırmadılar. Üreticiyi hiçbir zaman korumadılar” ifadelerini kullandı.

Tunahan Ünsal

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech