Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Oruç ve Kul hakkı!

Ramazan ayı geldi. Millet

Ramazan ayı geldi. Millet huşu içinde ibadetini yapıyor…
Ne yazık ki bazıları, Müslümanların kutsal gün, hafta veya aylarında, çoğu zaman bilerek ve isteyerek, yanlış şeyler söylüyorlar. Bu söylemlerin birçoğu, siyasi amaçlı ve bir doğruyla diğer bir doğruyu hafife alma taktiğidir. Bizi hayrete düşüren: Müslüman’ların bir kısmı da ‘’Ah ne güzel bir
söz’’  diye bunları tekrar paylaşıyor,  Fakat maalesef, bu sözün, Müslüman’lara destek mi, yoksa köstek mi olduğuna bakmıyor. Bir makalede, yazarın biri, sözde işçi haklarından bahsederken diyor ki, ‘’Asıl oruç kul hakkı yememektir ve 12 ay tutulur.’’ Yani buradan şunu mu anlayalım: Bu tuttuğunuz oruç asıl oruç değildir, Tutmasak da, olur, Zira asıl oruç kul hakkı yememektir… Kulağa hoş geliyor, Zira bu da bir hakikat. Peki, bu hakikatin oruçla alakası nedir? Oruç, adaletli olmaya bir engel midir? Kul hakkı yemeyi, Allah-u Teala zaten en bariz bir şekilde yasaklamıştır, Namaz, Oruç, Hac, Zekat gibi her Müslüman’nın bildiği ibadetleri de, ayrı, ayrı ve defalarca Kuran-ı Kerim’de zikretmiş. Her mevzunun kendine göre ayrı bir yeri, ayrı bir önemi var. Her zaman adil olacaksın ve Ramazan ayı geldiğinde de, Müslüman’san ve mazeretin yoksa orucunu tutacaksın. Başkasının nasıl tuttuğu, ya da tutmadığı da seni ilgilendirmez, Çünkü herkes kendinden sorumludur, Birileri de, diyor ki, ‘’Mühim olan mideyle değil nefisle oruç tutmaktır.’’ Zaten midesine hakim olması nefsine hakim olması değil midir?   Oruç tutuyorsun, bir de şunu terk etsen’’ gibi. Söylemler de olmamalıdır… Bizim görevimiz, kusurları araştırmak değildir, Ramazan bir fırsattır ve bu fırsatı en güzel bir şekilde değerlendirmeliyiz. Fakire, fukaraya, ihtiyacı olan insanlara Allahın (cc) rızasını alacak şekilde yardım etmeliyiz!

Azıcık ucundan

Ramazan hilali görülmeyince oruç tutmanın caiz olmayacağını bilen bir tiryaki, hilali görmemek için evinin pencerelerini kapayıp perdeleri de sımsıkı örter: geceleri mahalle kahvesine giderken de başını önüne eğermiş, nasılsa bir su birikintisi içinde hilalin aksini görünce ürkerek şöyle demiş:- Hey mübarek! Gözüme mi gireceksin, anladık işte ramazan başlamış! ***Adama sormuşlar :-Kaç gün oruç tuttun?-Hastalığım nedeniyle, ancak bir gün tutabildim! demiş. Aynı soru, orada bulunan Bektaşi’ye sorulunca, hiç istifini bozmadan yanıt vermiş :-Bu arkadaş benden bir gün fazla tutmuş! Sağlıcakla kalınız.

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech