Kendini bulma yolunda yürümenin, her adımda bazı kolaylaştırıcı çıkışları var. Cesaretle attığınız adımınızda kararlılığınız test edilecek, siz de bu noktada kendinize sabırla ve hoşgörüyle yaklaşırsanız yolu aydınlatmış olursunuz demiştim. Dünya deneyiminde olduğumuzu bilmeliyiz ama dünyevi isteklerin bizim tek amacımız olmadığını bilmemiz gerekir diye de yolda hızlanmaya başlamıştık. Şimdi bu yol uzun olduğundan kendinizi dinlendirin diyorum.
Her yönden sağlığı mutlaka önemsememiz gerekecek. Fiziksel bedeninizde yaşadığınız tüm problemler eterik bedeninizde oluşan deformasyonlar nedeniyledir. Duygularınızdaki değişimler fiziksel bedeninizi etkiler demektir bu. Biz geçmişe dönüp temizlik yaparken yeniden neler yaşayacağınız önemlidir. Yeni hikayeleri yaşarken farkındalık içinde olmamız gerekir. Kendi içinize döndüğünüz inziva anları yaratabilirsiniz ama yine de sağlığınız öncelikli olmalıdır. Ruh sağlığımız için yapılan bu içe dönüşler, eğer fiziksel sağlığınızı etkiliyorsa bu da amacınızın dışındadır. Bunu yaşarken tutkulu duygular dışarıda durmalıdır. Kendini gereğinden fazla zorlamak, değişeceğim diye hırpalamak da, kendini acıya zorlamak da hedefiniz dışında olmalıdır. Bu tutkuyla kendini olmak istediğin yerde kaybetmektir. İçe dönüşte tutku yoktur. O dünya deneyimine aittir. Zihninizin içindeki sesler sustuğunda sizde mutlu olmak için tutkuya ihtiyacınız olmadığını hissedeceksiniz. En çok kendimizi hırpalamaya ve yargılamaya meyilliyiz. Başaramadın diye değersizlik duygusunu yüklüyoruz kendimize. Bu bazen aileden gelen bir öğrenme olsa da önce kendimize kabul vermemiz gerekiyor. Herkesin yolu kendine özgü. Herkes aynı hızla ilerlemez. Herkesin bir kabul süresi vardır. Bu bizim zaman kavramıyla anladığımız bir konu olduğundan zorlarız kendimizi. Eksiği aramaktan vazgeçin. Amacımız kendimizi aramaktır…