Öncelikle yapay zekanın ortaya çıkış aşaması elbette bilgisayarla ilişkilendirilmedir. Yapay zekanın iletişim ve gazeteciliği olan büyük etkisinden önce yapay zekanın ne olduğunu bilmemiz gerekiyor. “İlk çalışmaları 20. yüzyılın başlarına kadar gittiği belirtilen yapay zekâ konusuna matematik, sibernetik, elektronik gibi alanlarda çalışan araştırmacılar oldukça uzun süre kafa yormuştur. Buna karşın bir kavram olarak “Düşünebilen Makineler” ya da “Makine Zekâsı” ilk kez 1950’lerin başlarında gündeme gelmiştir. O dönem “sibernetik”, “otomata teorisi” ya da “karmaşık bilgi işleme” gibi isimlerle anılan kavram içerisinde bulunduğumuz teknoloji çağında oldukça popüler bir hal almıştır. Yapay zekânın popülerleşmesinde 1990’larda yükselen oyun teknolojilerinin de büyük etkisi olduğu düşünülmektedir. Turing’in 1950’de “Turing Testi” kavramını geliştirmesi yapay zekâ açısından önemlidir.”( Nurettin Güz 2018)
Yapay zeka tarihinde gördüğümüz gibi insan hayatını kolaylaştırmak ve uzun süre süren işlemlerin hızlandırılmasında etkili olmak için yaratılmıştır. Yapay zekayı aslında şöyle tanımlamak da mümkün olabilir. “Hata potansiyeli az insan” insanlar doğal olarak hata yapmaya meyilli varlıklardır. Çünkü duyguları, fiziki yeterlilikler ve psikolojik durumlar insan için dezavantajsal durumlar içerebiliyor. Yapay zeka, duyguları olmayan psikolojik etkilerden etkilenmeyen bir insan gözü ile yaratılmak istendi. Elbette bu günümüz teknolojisinin insan toplumuna sağladığı en büyük teknolojik aletlerden birisi olan bilgisayar ile gerçekleşti. Böylelikle bizler bilgisayarlara insan gibi düşenebilme, problem çözebilme, çözüm üretme gibi özellikler kazandırdık. Asıl olan bildiğimiz her şeyi makinelere bir öğrenme yetisi kazandırarak onlara öğrettik ve bizim işlerimize yardımcı olmaları için kullanmaya başladık.