Pazar günü Miraç Kandilini idrak ettik. Allah kabul etsin. Sosyal medyada, kutlamalar, paylaşımlar gırla gitti. Ancak bazı kardeşlerimiz de yine muhalefet yapma uğruna, işi sulandırmaya kalktılar. Ne dediler? “Yine kızacaklar amma, Kandil yalnızca Kadir gecesi içindir. Başka Kandil yoktur”. Biz din âlimi değiliz. Fetva verecek hamlimiz de yok. Ancak, o arkadaşlarımıza soruyoruz? Gece olsa ne olur? Kandil olsa ne olur? Mübarek bir gece midir? Yıllarca, atalarımız, dedelerimiz, Kandil diye kutlamışlar. Kandil dememiz hurafe mi oluyor? Kuranı Kerim’de yokmuş. Doğrudur. Ancak, dediğimiz gibi gelenek olmuş. İsteyen Kandil der. İsteyen gece. Önemli olan o mübarek gün ve geceyi, hakkı ile yaşamış olmanızdır. Evliyanın birisi gölün kenarında bir ağacın altında namaz kılıyormuş. Pejmürde birisi yanaşmış. Sormuş: “Bu yaptığınız nedir?” Evliya da namazdır demiş, bana da öğretir misin? Peki demiş Evliya. Öğretmiş. Adam, elinde sopa ile Gölün ortasında, suyun üzerinde yürüyerek gitmiş. Sonra geri dönüp, tekrar Evliyanın yanına gelmiş. “Unuttum yahu. Önce sağa mı, sola mı selam verecektim?” Evliya durmuş, düşünmüş”. Bak kardeşim, sen olacağın kadar olmuşsun. İster sağa ver, ister sola ver. Fark etmez” demiş, Siz de yaptığınız ibadete bakın. Gece midir, Kandil midir dert etmeyin.
Gülmece
Aşırı fazla kilosundan hayli rahatsız olan genç kız doktora muayene olmak için bluzunun düğmelerini açarken “Obez görünümümden çok utanıyorum doktor” demiş sıkılarak, “Utanacak ne var ki? Hiç de ‘çok kötü’ bir durumda değilsiniz...” demiş doktor, “Ciddi misiniz?” diye cevap vermiş. Genç kız sevinerek, “Tabii ki...” demiş doktor, “ Şimdi bana dilinizi çıkartıp MÖÖÖ der misiniz? Bir de nefesinizi tuttuktan sonra, ani vermeyin. Masamın üzerinde önemli evraklarım var…” Sağlıcakla kalınız.