İnsanlar matbaanın icat edilmesiyle birlikte yayıncılık kavramını ortaya çıkardılar. Nüfusu yüksek toplumlarda bilgilerin, duyuruların vb. kolayca yayılamama problemi matbaanın hayata girmesiyle bir nebze ortadan kalktı. Matbaa’da basılan duyurular yaşanılan coğrafyanın her noktasına ulaştırılarak ve yazılı belge niteliği taşıyarak doğruluğu net oldu. Teknolojinin gelişimi ile birlikte evlerimize ilk önce bilgisayarlar daha sonra internet girdi. O dönemlerde internete veri girişi kısıtlıydı. Genellikle internette ulaşılabilecek verilere üniversiteler giriş yapıyordu. Dijital yayıncılık kavramı üniversitelerin internete veri girişi yapmasıyla başlamış oldu.
Dijital Yayıncılık
İnternetin küresel boyuta ulaşmasıyla birlikte, insanların bilgiye uzaklıkları bir mouse hareketine kaldı. Dijital yayıncılık literatür de ‘Dünyada neredeyse tüm yayın gruplarının tercih ettiği, ülkemizde ise daha yeni yeni tanınan kısaca yazılı ve görsel materyallerin (katalog, broşür, kitap, dergi, gazete vb.) dijital ortama taşınarak farklı dil ve kullanıcılarla etkileşimli hale gelmesini sağlayan ekstra özelliklerle çok sayıda kişiye ulaşmasını sağlayan yayıncılık platformudur.’ yer alıyor. Örneğin Güney Amerika’da bir grubun bir fikir üzerine yayınlamış olduğu broşürler internet ortamında yayınlanarak, Asya kıtasında yaşayan bireyin okumasını sağlandı. Böylelikle dijital yayıncılık insanları arasındaki coğrafi uzaklığı da yok etmiş oldu. Dijital ortamların giderek yaygınlaşması ile dergi, gazete ve hatta kitapların bu ortamlara uygun yayınları ve uygulamaları geliştirildi. Basılı yayıncılığın popülerliğinin kaybetmesiyle birlikte basılı yayın eserlerine sahip üreticiler tarafından dijitalleşmeye bir göç başladı. Dijital yayıncılığın basılı yayıncılığa karşı büyük avantajlara sahip. Aşağıdaki Tablo1’de dijital yayıncılık ve basılı yayıncılık karşılaştırılmıştır.