Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Susturan Acı

Yazılarımı yazmaya bir iki

Yazılarımı yazmaya bir iki gün kala tüm radarlarımı açık bırakıyorum. Biliyorum ki bir yerden bir cemre düşecek kalemime. Bu hafta da bir resim düştü nasibime. Gürcistan’ın Batum şehrinde bir heykel resmi.  İlk bakışta dirseklerini dizlerine dayamış başı önde bir insan figürü. Ve göğsünde kocaman bir delik. Öyle bir delik ki ne derdi var ki dedirten bir boşluk. Heykelin hikayesini okuyunca o boşluğun sandığım dertten nice büyük olduğunu öğrendim. Heykel evlat acısı yaşayan bir ebeveyni simgeliyormuş meğer. Bunu okuyunca puzzle öyle bir oturdu ki yerine burnum, ağzım, yüzüm sızlamayan hiçbir yerim kalmadı. Karşısına oturup hüngür hüngür susasım geldi. Geçeçek sabret demek. Geçmeyeceğini bile bile hafifletmek istiyor insan katranını. Yıllarını belki de ömrünü heba edecek acı karşısında saygıyla oturuyorsun. O hiç duymak istemese de zaman ilaçtır demek geliyor içimden aptalca.

Hani böyle hepimizin dilinde pelesenktir ya “boşluktayım bu sıralar her şey anlamsız” diye. İşte bu heykelin önünde o saygısızlığı yapamıyorsun. Her gün küstahça doyamadığımız nice masiva bulutu altında gezerken bu insana teselli edecek bir cümle bırak bir harf çıkaramıyorsun. Çok eskilerde dergahların giriş kapısına yazılırmış ya kocaman Edep Ya Hu. İçeri giren edebiyle buyursun daha ilk adımını attığı an anlasın nereye neden geldiğini diye. İşte bu heykelin karşısına çıkamazsın benim de boşluğum var diye. Edep Ya Hu derler adama. Edebi edepsizden öğrenirsin ya, yok öyle arkadaş bu acı sana edebi de öğretir susmayı da. Hani biz o kadar severiz ya acılarımızı karşılaştırmayı. Kimse kimsenin acısına saygı duymaz hani ben daha büyük yaşadım der karşımızdakini küçümseriz ya. Herkesin acısının kendisine ateş olduğunu unuturuz ya bazen. Bu heykelin hüzün sesinde bu taş sandığımız acının her zerresinden daha büyük acı var mı diye sorsana kendine.  Cevabını bile beklemeden soğut hemen ateşini.  Acımla yaşayamam diyen her CAN’a nasıl yaşanacağını daha güzel anlatan bir görüntü olamaz. Haydi daha fazla söze gerek kaldı mı. Sözün bittiği yere edeple son noktayı koyalım mı ey dost.

“Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur.

Düşmem dersin düşersin

Şaşmam dersin şaşarsın

Öldüm der durur yine yaşarsın”

MEVLANA

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech