Hatırlayınız. Almanya’da çalışan gurbetçi kardeşlerimizin başına çok olaylar geldi. Bizi, hep,”Barbar Türkler “olarak gördüler. Yıllar önce TİGEM de çalışırken, tam bizim nizamiyenin önünde bir kaza oldu. Alman plakalı bir araç, bir Türk taksisi ile çarpıştı. Alman arabasının içinde yaşlı karı koca bulunuyordu. Çok korkmuşlardı. Titriyorlardı. Hemen vaziyet aldık. Aslında fazla bir hasar da yoktu.İki sandalye getirdik..Su verdik.Çay ikram ettik.Hatta Gözleme bile yerdirdik. Mevsim yaz olduğu için, gurbetçi kardeşlerimiz de gelip geçiyorlardı. Bir tanesi bize tercümanlık yaptı. Bir ara, Tercüme ederken durakladı. Ne diyorlar diye ısrar edince,”Barbar Türkler” dediklerini söyledi. O kadar iyilik yaptık. İlgilendik. Ama sonuçta Barbar olduk. B iz yine de,buna rağmen,insanlık görevini yaptık. Aslında, Barbar dedikleri insanlar, iki adım yakınlarında. Buyurun.!Kim Milyoner Olmak İster’de, her hafta ayrı olay… Bu haftanın yıldızı yine yarışmayı her hafta biraz daha yükseğe taşıyan Soru Bankası idi. Yarışmacıya öyle bir soru soruldu ki; medeni, medeniyet, muasır medeniyet, barbarlık, vahşilik kavramları adeta yeniden tartışmaya açıldı. Soru şöyleydi: “1980’lere kadar hangi ülkedeki yetim, gayrimeşru doğmuş, ebeveyni alkolik, ayrılmış veya fakir olan çocuklar, devlet tarafından bazen açık artırmada satılarak, çiftliklerde zorla çalıştırılmıştır?” İnsanın aklına önce Afrika, Orta Doğu ya da Uzak Doğu ülkeleri geliyor değil mi? Yarışmacı da öyle düşündü. Sosyetik biriydi. Utanmasa Türkiye diyecekti ama şıklarda yoktu. Oysa şıklar şunlardı: “A) Danimarka B)Norveç C) İsviçre D) Belçika.” Doğru cevap ise dünyanın en medeni ülkelerinden biri kabul edilen, herkesin yere göğe sığdıramadığı, savaşların bile teğet geçtiği, kokmaz, bulaşmaz, tarafsız İsviçre. Yarışmacı entel ablamız, hayretler içinde kaldı.”Aklıma Ortadoğu geldi. Ama şıklarda o yok.” diye mızmızladı. İsviçre’ye hiç toz kondurmadı. Yere göğe sığdıramadı. Övgüler dizdi. Kaç kere gittim. Çok medeni bir yer. Falan, filan. Sonunda, şıklardan biri olan Danimarka’da karar kıldı. Sonuçta İsviçre çıkanca,”Çok şaşırdım” dedi. Bize Barbar diyen Almanlar. kafanızı döndürüp sağa sola bir bakın bakalım.Barbar kimmiş?.Göçmenleri, donarak ölüme terk eden Yunan Devleti,Avrupa birliği üyesiymiş.Yani Avrupalı, Çağdaş.Hay sizin Çağdaşlığınızı sevsinler.
Gülmece
Rahip pazar günü, her zamankinin üçte biri olan 10 dakikada vaazını bitirdikten sonra, izleyicilere dönüp “Sizlerden özür dilerim” demiş, “Hazırladığım vaazın bir bölümünü, kâğıt yemeyi çok seven köpeğime kaptırdım, o yüzden kısa kesmek zorunda kaldım.”Dinleyiciler dağılırken, adamın biri rahibe yaklaşmış, “Efendim..” demiş saygılı bir şekilde, “Ben komşu kasabadan geliyorum.. Şayet köpeğinizin yavruları varsa ,birini bizim rahibe hediye etmek isterim de!..”Sağlıcakla kalınız.