Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Uzay

Uzayda daha uzaklara bakabilmek

Uzayda daha uzaklara bakabilmek daha güçlü teleskoplar yapmakla mümkün.  Işık hızını da hesaba katarsanız, dünyanın üzerinde canlıların bile yaşamadığı bir milyon yıl önce oluşan bir yıldızın ışığı daha yeni bize görünebiliyor. Kainat oluştuğunda yıldızlarda neler oldu? Batı ülkelerinin desteklediği bilim kuruluşları bu bilgilerin peşinde. İşte bunun için yapılan James Webb uzay teleskopu bir ay önce, dünyanın 1,5 milyon kilometre uzağındaki L2 yörüngesine gitmek üzere uzaya fırlatıldı. Mesafenin uzaklığından dolayı yörüngesine bugünlerde ulaşacak. L2 noktası dünyanın arkasında güneşten her zaman en uzakta olan bir yörünge. Güneşin tüm kötü etkileri bu noktada çok az olduğu için uzayı gözlemek için en ideal nokta.

1772 yılında matematikçi ve astronom Lagrange tarafından hesap edilerek bilimsel ispatı yapılmış, güneş çevresindeki beş tane yörünge noktasından biri. Lagrange yaşadığı dönemdeki birkaç Avrupalı hükümdarın, kendi ülkelerinde bilimsel çalışma yapsın diye para döktüğü bir bilim insanıymış. Zamanımızda da aynı şekilde bilim adamları verilen imkanlarla batı ülkelerine gitmiyor mu? Teleskop L2 yörüngesine ulaşınca yerini sabitlemek için birtakım manevralar yapıp bundan sonra onlarca yıl uzayın derinliklerine gelişmiş aynaları ve ölçüm cihazlarıyla bakacak. Baktığı yönde görülecek tüm ışık ve manyetik izler daha önce dünyada bulunan teleskoplarla görülemeyen yıldızlar ve galaksilerden gelen milyon yıl önce olmuş kainat olayları olacak. Yani kainatın oluşumunun ışıklarının ilk örnekleri artık bu bilim adamlarının elinde olacak. Bilim adamları yaptıkları analizleri bilimsel makale ve dergilerde yayınladıkça onların Türkçeye çevrilmiş ilginç bilgi kırıntılarından biz de öğrenip, takip edeceğiz.

Batının bilim adamları onlarca yıldır bu hayallerinin gerçekleşmesi için araştırmalar yapıyorlar. Devletlerini kendilerine destek vermesi için ikna ediyorlar. Uygulamak için mali destek buluyorlar. Peki bu kadar maliyeti, bu devletler nereden karşılıyorlar? Vergilerden. Vergileri halk veriyor ama daha çok uluslararası ticaret yapan büyük firmalar ve devletlere borç verecek kadar zengin bankalardan alıyorlar. Bu bankalar karlılıklarını, ülkemiz gibi parası yetersiz ülkelere, yüksek faizle sattıkları kredilerle sağlıyorlar. Batının ticari firmaları ülkemizde üretilemeyen ve kullanmayı sevdiğimiz tüm teknolojik aletler, arabalar ve son yıllarda üretemediğimiz temel gıda maddelerinin ham maddesi olan buğday, pirinç, mısır almak için  aldığımız fahiş  kredileri bilançolarında gösterip ülkelerinde vergi olarak veriyorlar. Yani kullandığımız arabalar, telefonlar, yaptırdığımız yollar, köprüler, yediğimiz ekmek batıda yapılan bilimsel araştırmaların finansmanına bir şekilde vesile oluyor. Ne mutlu bize! Bir şekilde bu araştırmaların yapılmasına dünyada yaşayarak küçük de olsa katkıda bulunuyoruz. Yine de James Webb teleskopunun uzaydan alacağı yeni görüntüleri merakla bekliyoruz.

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech