HEAL-Sağlık ve Çevre Birliği, Türkiye’nin ilk ve en kapsamlı “Kronik Kömür Kirliliği Sağlık Maliyeti” çalışması hazırladığını duyurdu. Çanakkale’de bulunan işletmedeki 5 kömürlü termik santrali de çalışmada yer aldı. Çanakkale Özel Dosyasında, 2005-2020 yılları arasında, 3 bin 167 erken ölüm ve 1,12 milyon kayıp iş günü olduğu ifade edildi. Öte yandan Termik santrallerin, Çanakkale bölgesi için 103,95 Milyar TL sağlık maliyetinin oluştuğu hesaplandı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Prof. Dr. Sebahat Genç, “Hem acil hem adil bir dönüşüm gerekiyor” dedi.
HEAL-Sağlık ve Çevre Birliği tarafından Türkiye’de işletimde olan kömürlü termik santrallerle ilgili çalışmaya imza atıldı. Türkiye’de faaliyette bulunan 31 kömürlü termik santralin yarattıkları kirlilikle son 55 yılda neden oldukları sağlık yükü ve maliyetleri kamuoyu ile paylaşıldı.
Çalışmalar online olarak gerçekleşen basın toplantısında, basın mensupları ile paylaşıldı. Toplantıya konuşmacı olarak, HEAL Türkiye sağlık ve Enerji Politikaları Kıdemli Danışmanı Funda Gacal, HEAL Genel Müdür Yardımcısı Anne Strauffer ve Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Sebahat Genç katıldı.
Funda Gacal, tarafından hazırlanan çalışma ile ilgili bir sunum yapılırken, Çanakkale bölgesiyle alakalı bilgilerde paylaşıldı.
5 aktif kömürlü santral-2 planlanan proje
Çalışmada, Çanakkale’de işletmede bulunan aktif termik santraller “Bekirli, İÇDAŞ Biga, Çan-2, Çan 18 Mart ve Cenal” olarak yer aldı. Öte yandan planlanan kömürlü termik santraller ise “Kirazlıdere ve Karaburun” olarak belirtildi.
Oluşan sağlık maliyeti: 103,95 Milyar TL
Çanakkale’de aktif 5 kömürlü termik santrali üretime devam ediyor. Kronik Kömür Kirliliği Çanakkale Özel Dosyası’nda, 2005-2020 yılları arasında; 3 bin 167 erken ölüm, 1,12 Milyon kayıp iş günü ve 103,95 Milyar TL sağlık maliyeti oluştuğu görüldü.
“Sadece yüzde 70-75 azaltabilmektedir”
Yapılan sunumda, “Filtreler çözüm değil; Örneğin, 18 Mart Çan Santraline 2021’de kurulan kükürt giderim sisteminin yüzde 98,5 verimle çalışması ve kükürtdioksit kirliliğini ulusal emisyon sınırlarına indirmesi beklenmektedir, ancak emisyonlardaki bu azaltım erken ölümleri sadece yüzde 70-75 civarında azaltmaktadır.
18 Mart Çan Termik Santralinin kükürt artıma sistemleri ancak 2021 yılında tamamlanabilmiştir” ifadeleri yer aldı.
“Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınırların üst düzeylerini görüyoruz”
Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Sebahat Genç, “Hava kirliliği çok ciddi bir sağlık sorunu. Birçok ilimizde her yıl, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınırların üst düzeylerini görüyoruz.
Birçok ülke artık kömürden çıkış için tarih belirledi. Ama bizim ülkemizde, Paris Anlaşması’nı yeni onayladık, herhangi bir plan henüz yok. Böyle bir planı hızlıca oluşturup, kömürden çıkışı ilk yapılacaklar arasına konulması gerekiyor.
Fosil yakıtlar hava kirliliğinde en önemli kaynak. Öncelikle bunlardan vazgeçmek gerekiyor. Bunun içinde hem acil hem adil bir dönüşüm gerekiyor. Termik Santrallerin kapatılmasını istiyoruz ama orada çalışan insanlar var. Bu da bir sosyal sorun oluşturuyor. Bu nedenden ötürü adil geçiş diyoruz. Bu insanlara iş alanı oluşturulması gerekiyor” açıklamasında bulundu.
“Kömüre bağlılıktan mümkün olduğunca çıkmak gerekiyor”
HEAL Genel Müdür Yardımcısı Anne Strauffer ise kömürlü termik santraller ile ilgili yapmış olduğu değerlendirmede, “İklim değişikliğini sınırlamak, sağlığı korumak için kömürden, kömüre bağlılıktan mümkün olduğunca çıkmak gerekiyor. İklim değişikliğinin etkilerinden kaçınmak istiyorsak, bütün ülkeler ve şirketler hemen yeniş kömür santrallerinin inşaatını durdurup, olanları da devreden çıkarmalıdır” dedi.
“Türkiye toplamının yüzde 40’ına karşılık geliyor”
Çalışmalar 4 bölgede yoğunlaştı. Bu bölgeler arasında Zonguldak, Çanakkale, Muğla ve İskenderun bölgeleri yer aldı. Çalışmada, “Sadece bu dört bölgedeki sağlık yükü, Türkiye toplamının yüzde 40’ına karşılık geliyor” denildi.
Tunahan Ünsal