Bir şeyi de beğenin artık!

Türk Hekimi, Veteriner Hekim meslektaşımız, Prof.Dr. Aykut Öz Darendeli ve ekibi, büyük bir başarı göstererek, Kovid-19 Türkovac aşısını geliştirdi. Ayakta alkışlanması gereken bir başarı. Uygulamaya da geçildi. Yurt dışından da talep var. Ne yazık ki, yapılan her işe karşı çıkanlar, buna da bahane uydurdular. Türk Tabipler Birliği, ”Vatandaşa Türkovac aşısı olun diyemeyiz” demiş. Peki, ne diyeceksiniz? Aşı olmayın, ölün mü demek istiyorsunuz? Bizler Ekibi, Nobel Ödülüne aday gösterin diye beklerken, içimizden birileri taş koyuyor. Üstelik başında Türk adı olan bir kuruluş. Bazı muhalif hekimler de bu kampanyaya katılmış. Aşıları, daha önceden olduğu gibi, Yurt dışından ithal mi edelim? Tonlarca para mı verelim? Sonra da Kalkıp,”128 Milyar nerede? Diye sorsunlar öyle mi? Bir türlü bazı şeyleri beğendiremiyoruz. Köprü yapılır, hastane yapılır, yol yapılır, hepsine karşı çıkılır.

Piyasa yanıyor

Piyasadaki zamların hızına yetişmek mümkün değil. Millet bizar olmuş durumda. Başa çıkamıyor. Bakalım meclisten kanunlaşarak geçen Stokçulara verilecek ağır cezalar, ne kadar etkili olacak. Verilen bütün zamlar, daha ele geçmeden yok oldu. Buhar oldu. Hep söylüyoruz. Dışarıdan, içeriden her kim ki, bu fiyatlarla oynuyorsa. Bu problemi, sorunu giderecek hali hazırdaki hükümettir. Nasıl ki, bir gecede Doları yerle bir etti. Bu hainleri de yer ile yeksan etsin. Zira, artık vatandaş burnundan soluyor. Ezeli ve ebedi muhalifler ise, yangına körükle gidiyor. Milleti kışkırtmaya çalışıyor.

Gülmece

Köyünden ayrılıp, zengin olmak için yollara düşen Temel, yıllar sonra çok zengin olarak dönmüş köyüne. En samimim arkadaşı olan Dursun, bu serveti nasıl yaptığını sormuş, Temel de hiç kimseye söylememek şartı ile sırrını açıklamış: – Ula Dursun, haçan ben Afrika diye bir yere gittim. Orada Nil nehri dedikleri bir yerden timsah avladım ve çok zengin oldum da. – Ula Temel, ne ettin o timsah denen hayvanları? – Ula Dursun, en değerli çantalar timsahlardan çıkıyor.
Dursun da Temel’e özenmiş, Tarlayı takkayı satıp, düşmüş yollara, Aradan yıllar geçmiş. Ama geri dönmemiş. Dursun’u merak eden Temel, atlamış özel uçağına ve Nil nehri kıyılarına gelmiş. Oradaki yerlilere arkadaşı Dursun’u tarif edip, nerede olduğu sormuş, Yerini öğrenip yanına gittiğinde, Dursun’un elinde bir olta ve yanında dağ gibi yığılı, ölü timsahları görmüş. Dursun timsahı yakalıyormuş, Ağzını açıp içine baktıktan sonra yan tarafa atıp, kendi kendine söyleniyormuş: – Ula bundan da çanta çıkmadı! Sağlıcakla kalınız.