Ben felaket tellallığı mı yapıyorum?

Çevreme, çevremdeki olaylara bakıyorum. Kendimden şüphe eder noktaya geldim. Yahu her şey çok güzel, herkes çok mutlu, Çanakkale’de yaşayanlar hayatlarından son derece memnunda ben mi göremiyorum. Yada yanlış görüp yorumluyorum. Ben felaket tellallığı mı yapıyorum.
Herkesin bildiği bir gerçek var. Ekonomi kötü gidiyor. İktidar partisine mensup milletvekilleri ve partinin değişik kesimlerindeki isimler ne yapıyor. Askeri ücreti, emekli maaşlarını yükselttik diyerek kendilerince savunma getiriyorlar. Peki İktidara adayız diyen CHP’liler ne yapıyor?
Doların 18 liraya çıktığı gün, milletvekilleri ve yönetimler Umurbey’de deve güreştirdi. Genel Başkan Yardımcısı Sayın Muharrem Erkek, partisinin belediye meclisi grup başkanının bile haberinin olmadığı bir süreçte, ittifak ortağından isim transfer edip rozet taktı. Partiler arasında transfer olur. Bu gayet doğal ve normal karşılanır.
Bakınız Sayın Bülent Turan ne yaptı. Nejat Önder’i transfer etti, İl Genel Meclisinde çoğunluğu elde edip başkanlığı aldı. Oyun böyle kurulur. Gerçi CHP’de buna sessiz kalmadı, Romen Federasyonu Genel Başkanı Sayın Ramazan Işıldak’ı, Ankara’ya götürüp Genel Başkana rozet taktırdı. Millet İttifakının diğer ortağı İYİ Partililer ne yapıyor?
Onların yönetimleri de “aman ha millet içine çıkıp partiyi büyütmeyelim. Sonra birileri gelir oyuncağımızı elimizden alır” duygu düşüncesi ile hiç ortalıkta görünmüyorlar. Allahtan Onlar da eski üyelirini davet edip rozet takma yarışına katılarak modaya ayak uyduruyorlar. Hükümet kurma, hükümet olma gücü ve görüntüsü, kim ne derse desin, bu kadar olumsuzluğa karşın bir tek AK partide görüyorlar.
Bunun içindir ki AK Partinin oyu hala yüzde 38-45 bandında gidip geliyor. Ne yaptığını bilmeyen, CHP’nin oyu ise 25 rakamlarına demir atmış bekliyor. İYİ partide ise Genel Başkan Meral Hanım işi götürmeye çalışıyor. Yani Millet ittifakı, temsilcileri yattıkları yerden “dolar yükselsin, halk ekonomik sıkıntılar altında ezilsin. Biz hiç bir şey yapmayalım. Bizim oylarımız artsın. Koltuklarımızı da koruyalım” derdindeler, görüntüsü içindeler.
Bir iki çift sözüm de Çanakkale’yi idare eden Sayın yöneticilerimize söylemek istiyorum. İzinleri olursa tabi. Şehrin dinamikleri olarak Sayın Valimiz, Sayın Belediye Başkanımız, Sayın Ticaret Orası Başkanımız ve yönetimi, Sayın ÇATOD Yetkilileri, Sayın Esnaf Odası Başkanı ve başkanları; Yılbaşında kentimize gelen Bulgar turistleri, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde de yeniden davet edip, üç gün daha kentimizde ağırlamanın yollarını arayıp bulabilirler mi? Kentimize, esnafımıza büyük katkı sağlamış olurlar.