Behiç Bey-II

…

Behiç bey Birinci Dünya savaşında Genelkurmay başkanlığında görev yapıyor. Çanakkale savaşları için demir yolları üzerinden asker ve cephane sevkiyatını yaptığı organizasyonla başarıyla gerçekleştiriyor. Savaşın kazanılmasında cephe gerisinden yaptığı katkılar nedeniyle Liman Von Sanders’in önerisiyle,  Alman devleti tarafından birinci derece Croix de Fer nişanı veriliyor. Bu nişanı savaşa katılmış tüm Alman subayları da dahil olmak üzere iki kişiye veriyorlar. İkinci subay  ise Mustafa Kemal Paşa.

Kurtuluş savaşı için Anadolu’ya ilk giden subaylar içinde yer alıyor. Mustafa Kemal tarafından Anadolu’daki demir yollarının harap halden kurtarılıp çalıştırılması görevi Behiç Beye veriliyor. Lokomotifleri ve vagonları düşman devletler tarafından çalınmış, köprüleri yıkılmış hatları imha edilmiş demir yolları, Behiç bey tarafından tüm zorluklara rağmen ayağa kaldırılıyor. Kurtuluş Savaşında  asker ve cephane taşıma görevleri başarıyla gerçekleştiriliyor. Savaşta ve savaş sonrası dönemde Atatürk’ün en güvendiği arkadaşı olarak siyasi konuların konuşulduğu meclislerinde yer alıyor. Demir yolları Genel müdürü olarak savaş sonrasında ülkenin ulaşımına ve kalkınmasına önemli katkıları oluyor. Kilometrelerce yeni hat yapımı ve yeni lokomotiflerin alımını sağlıyor.Bayındırlık bakanı oluyor. Siyasi işler kişiliğine uymadığı için bu görevden affını isteyerek Atatürk tarafından verilen görevle  Budapeşte  Elçisi  diplomat olarak ülkesine hizmete devam ediyor. Daha sonra ise Paris Büyük Elçisi oluyor. Erkin soyadı ise Atatürk tarafından Behiç Erkin’e veriliyor. Paris elçiliği döneminde binlerce Yahudi’ye Türk pasaportu vererek  Alman askerlerinin elinden kurtarıp Anadolu’ya taşıtıyor. Behiç Erkin 1961 yılında İstanbul’da vefat ediyor. Çalışkan kişiliği ve vatan severliğiyle örnek alınacak bu İstiklal savaşı gazisi devlet adamına  saygılarımı ve minnet duygularımı sunuyorum.