Rutin yaptığımız her şey farkında olmadan gerçekleştirdiklerimiz haline gelir. Geçmişe dönüp bir an önceyi hissederek zihinde yaşamak mümkün değil. Her anın farkındalığında olarak yaşamak için, etrafımızdaki uyaranlardan uzak bir hayat yaşamak gerekiyor. Belki bu geçmiş tarihlerde daha kolay olabilirdi ama gelişen teknoloji hayatı kolaylaştırırken içe dönüşü ve anı yaşamayı zorlaştırıyor. Kendimizi anlamak için ayırdığımız süreyi diğer işlere ayırdığımızı düşünüyoruz. Aslında farkındalık alanında zaman yok. Kendiniz için ayıracağınız 5 dakika bile çok verimli hale gelebilir. ‘Verimli zaman geçirmek’ ve ‘zaman planlaması’. Bu bizim en çok kullandığımız cümleler haline geldi. Sabah erken saatlerde başlayan koşuşturma, çocuklar ile ilgili planlar, iş ve ona harcanması gereken zaman. Hepsi gerçekleşirken kendimize zaman ayırmayı en son sıraya koyuyoruz. Bize göre hepsinin bize ihtiyacı vardır. Biz olmadan gerçekleşemez. Bazı gerçeklere yüz çevirmeyelim ama biz olmadan da bu hayatı herkesin yaşayabileceğini, bizim için doğmasa da güneşin her zaman kendi döngüsü için doğacağını unutmayalım. Evren sistemi kendi içinde devinimine, tüm yıldızlar kendi etrafında ve evren sistemi içinde dönmeye devam eder. Bu bize ilham olabilir. Çünkü kendi etrafında dönen bir sistem başka bir sistem içine dahil olup uyum sağlayabilir. Sadece sistem için çalışmaya devam ederseniz sonunda kendi istediklerinizi önceliklerinizi unutursunuz.
Kendiniz için bir şey yapmak bir nefes almak kadar kolay ve yine bir nefes almak kadar farkındalık doludur. Biz canlılar başka bir kabuğun içinde nefes alarak yaşıyoruz ve bu dünyaya gelişimiz nefes vererek gerçekleşiyor. Çok değerli bir hocam demişti ki; nefes almak ve vermek arasında geçen an da aslında doğru nefes almaya dâhil.
Bana göre asıl farkındalık o anlarda başlıyor. Hiç durmayı deneyimlemeyen kişilerin bu anın farkındalığına varmanın ne demek olduğunu bilmelerini çok isterim. Nefes vermek ile almak arasında geçen o hiçlik anı size yaşamanın sırrını verecektir. Derince aldığınız yaşam enerjisi sizin tüm sisteminizi yenileyecek ve size bütüne dahil bir enerjiyi sunacaktır.
İlk nefes alışınızı, ilk yaşam enerjisinin bedeninize yüklenişini hatırlamanız mümkün olmayabilir. Bu mucizeyi yaşamış olmak bile ne büyük şans. Hele de nefes tutuştaki hiçlik anı. Ben doğumumuzdaki ilk nefes anından hemen önceki o kısa anı, nefesi tutmaya benzetiyorum. Yeniden kendi bedeninin farkındalığındaki ilk ana kadar ki hiçlik.
Şimdi yeniden doğmak fikri ile derin bir nefes alın. Bırakın zihninizi durdurmayı, bırakın ben meditasyon yaparken kafamdan birçok şey geçiyor fikrini. Meditasyon zaten hiçbir şey düşünmeden oturmak değildir. Aklınızdan geçenleri yerlerine yerleştirip kendinize yer açmaktır. Bu bazen balık tutarken olur, bazen güzel bir denizi seyrederken ya da sadece yürürken. İşte size zaman yarattık. Kendiniz için şimdilik farkındalıkla verin o aldığınız nefesi.
Ve sadece iki nefes arasında gerçekleşen hiçlik anının keyfini çıkarın.