Hayata ve her şeyin değişebileceğine inanmak zorlandığımız bir konu. Zoru kolaylaştırmak bizim elimizde. Bu sıralar kendimi anlamak için şu yöntemi denedim bunu da denesem olur mu diye çok duyuyorum. Aslında tüm konu kendine yargısızca bakabilmek. Enerji bedeni olan bizler kendimize farkındalıkla bakabilsek daha doğarken kodlanmış frekansları kullanabileceğiz.
Dünya üzerinde milyonlarca insan var. Hepsi farklı inanışlara sahip. Dünya öğretirken gerçekten inançları da sorgulatıyor. Adaletsiz gördüklerimiz bir evren düzeni bile olmadığını düşündürebilir. Düzen, mikro kozmoz diyebileceğimiz insan enerji alanı içinde var. Bunun dengesini değiştiren birçok duygu yaşıyoruz. Hepsini karşılayış şeklimiz yaşayacağımız hayatı belirliyor. Kendimizi sonsuz olasılıklardaki iyilik haline açmazsak yaşayacaklarımızda hep negatif yönde değişiyor. Başımıza hep kötü şeyler gelmiş gibi hissediyoruz. Bizim için huzurda hissettirecek bir yol var. Buradan saptığımızda öğreniyoruz aslında. Biz kötü diyor olsak bile bizi mutlu olma hissini yaşatacak anlara bazen bu yollar ulaştırıyor. Düşünmeniz gereken çok şey var ve hiç bitmeyecek. Karar vermeniz gereken çok konu olacak. Düşünme sistemi sürekli üretmeye devam edecek. Kendinize doğru baktığınızda sürekli üreten bir zihin ve çözümlenememiş birçok konu gördüğünüzü biliyorum. Durmak istiyorum ama zihnim durmuyor dediğinizi de biliyorum. Yormayın kendinizi. Rahat olun. Zihin sistemini destekleyecek başka sistemler de var bu mikro kozmozun içinde. Bunları fark etmek için adımlar atmanız yeterli. Siz bu evrende yaşayan tüm sistemi ahenkle çalışan, iradesi ile karar verebilen bir canlısınız. Sürekli koşmaktan yorulduysanız durun küçük bir mola verin. İrade demek zihninin oyunlarını durdurabilecek bir kalp sistemine sahip olmak demektir. Beyniniz çok çalışmanın etkisi ile sizin için her zaman güvende ve huzurlu kararı veremeyebilir. Burada sizin yanıltmayacak olan farkındalıkla hayata bakmanızı sağlayan dengeleyici kalp bedeninizi devreye sokmanızdır. Kimseyi yargılamadan, iyilik fikri ile yola çıkan kalbinizle hislerinizi yönettiğinizde, mantıkla karar vermeliyim dediğiniz yerlerde bile destekleyici bir gücü yanınıza almış olursunuz. Her şeye en baştan başlayıp kendi sisteminizi yönetebilmek için ayrıştırın istediklerinizi. Soruyorum size;
Sizce hayatınızda değişmesi gereken ne var?
Neyi iyileştirsek daha huzurlu hissedersiniz?
Gerçekleşmesini en çok istediğiniz şey nedir?
En çok neyi gerçekleştirmek istiyorsanız o konuyu beslemeye başlayın. Tabi önce kendinizle konuşurken kendi gerçekleriniz ile yüzleşmiş olmanız gerekir. Kendimize dürüst olmalıyız ki hayatta bize bunu versin. Ne verirsek onu alırız çünkü evrenin alma verme dengesi doğru çalışır. Başkası için yaptıklarınızdan bahsetmiyorum. Kendiniz için yaptıklarınız evrenden alacağınız pay ile orantılıdır.
Kendinizi sevmezseniz kimse sizi sevmez. Verdiğiniz kararlar için kendinizi affetmezseniz sürekli yargılanırsınız. Siz bolluk ve berekete kendinizi layık görmezseniz bu hayatta size bu hissi vermez.
Siz bir mikro kozmoz iseniz bunu içine alan bir bütünde var. Makro diyeceğimiz bu sistem sizden daha geniş ve daha güçlü bir düzene sahip. Peki bununla aynı ahengi yakalamanız mümkün ise neden yaşamayasınız. Kendinizi sadeleştirin, istediklerinizi ayrıştırın. Ben bunu hak edecek ne yaptım diye değil, ben kendi hayatımı iyileştirmek için hangi sonsuz olasılığı yaratabilirim diye yola çıkın.