Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Öncü Göstergeler 3. Çeyrekte de Güçlü Seyrediyor

Çanakkale Sanayici ve İş

Çanakkale Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ÇASİAD) Eylül Ayı Ekonomi Bültenini yayınladı. Bültene göre öncü göstergeler 3. çeyrekte de güçlü seyrediyor.

2021 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye ekonomisi bir önceki yılın aynı çeyreğine göre baz etkisi nedeniyle % 21,7 büyüdü. Büyüme genel olarak özel tüketim ve net ihracat kalemi tarafından sağlandı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi ise bir önceki çeyreğe göre %0,9 arttı.

Grafik 1: Yıllık GSYH Büyüme Kompozisyonu
Kaynak: TÜİK

Mayıs ortasında yükselişe geçen kredi kartı harcamaları Ağustos sonu itibarıyla ekonomik aktivitedeki artış eğiliminin korunduğuna işaret ediyor. Diğer taraftan reel kesim güven endeksi ve diğer sektörel güven endekslerindeki artış devam ediyor. Hizmet sektörü güven endeksi Ağustos’ta aylık bazda %1,2 artarak Mart 2018’den sonra rekor seviyeye ulaştı. Perakende endeksi %0,6 ve inşaat endeksi ise Nisan ayından beri yükselişini sürdürerek %7,1 arttı. Beklentilerin üzerinde gelen 2. Çeyrek büyüme verilerini takiben güçlü talep ve ihracat göstergelerine paralel 2021 yılına ilişkin yıllık büyüme oranının yüzde 8-9 bandında olması olası görünüyor. Delta varyantının seyri, yükselen enflasyon ve para politikasına ilişkin olası hamleler büyüme görünümü üzerine risk oluşturuyor.


Grafik 4: Toplam Kredi Kartı Harcamaları (4 Haftalık)
Tablo 1- İktisadi Yönelim İstatistiklerine İlişkin Endeksler
Kaynak: TCMB (mevsim etkisinden arındırılmış), Kaynak: TCMB

Fed’in 26-28 Ağustos’ta gerçekleşen Jackson Hole Toplantısı’nda tahvil alım programını yavaşlatma konusunda aceleci olmadıklarının sinyali verilmişti. Fed’in enflasyon hedefi için kullandığı kişisel tüketim harcamaları fiyat göstergesi, bir önceki aya göre yüzde 0,4 ve Temmuz 2020’ye göre yüzde 4,2 artış kaydetti. Fed enflasyon artışının geçici olduğunu vurgulamaya devam ediyor. Diğer taraftan ABD’de Ağustos ayına ilişkin tarım dışı istihdam 235 bin ile 750 bin olan piyasa beklentisinin oldukça altında kaydedildi.

Fed’in 21-22 Eylül toplantısında da tahvil programını daraltmaya önümüzdeki yılın ortasında sonlanacak şekilde Kasım ayı toplantısında kademeli olarak başlayabileceği belirtildi. Federal Açık Piyasa Komitesi’nin Eylül toplantısının ardından yayınlanan dokümanda, Fed üyelerinin yarısının gelecek yıl ilk faiz artırımını öngördüğü gözlendi. Haziran tahmininde 18 üyeden sadece 7’si 2021 için faiz artırımı öngörmüştü.

Fed toplantısının ardından 23 Eylül’de gerçekleşen TCMB para politikası toplantısında politika faizinde beklentilerin aksine 100 baz puanlık indirim gerçekleşti. Artan enflasyon ve azalan politika faizi ile birlikte reel faizi tekrar negatif bölgeye girmiş bulunuyor. Mevcut eğilimler Türkiye’nin diğer gelişmekte olan ülkelere göre yüksek olan reel faizini azaltırken küresel enflasyon görünümündeki bozulmanın gelişmekte olan ülkelerde para politikalarında sıkılaşma eğilimini tetiklemeye devam etmesi reel faiz konusunda Türkiye’nin orta vadede daha da dezavantajlı bir duruma düşme riskini güçlendiriyor.

Orta Vadeli Plan (2022-2024) Yayımlandı

2022-2024 dönemine ilişkin ekonomik tahminlerini içeren Orta Vadeli Program (OVP) yayınlandı. OVP hedefleri değerlendirildiğinde büyümenin ön plana çıktığı, enflasyonla mücadelenin ise ikinci plana alındığı bir tablo gözleniyor.

Enflasyon tahminindeki yükseliş

2021 sonu enflasyon beklentisi ise Merkez Bankası tarafından Temmuz ayı enflasyon raporunda belirtilen yüzde 14,1’den yüzde 16,2’ye 2022 senesine ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 7,8 seviyesinden yüzde 9,8 seviyesine yükseltilmiştir. Daha uzun vadeli TÜFE tahminleri de resmi hedef olan yüzde 5 seviyesinin üzerinde 2023 için yüzde 8 ve 2024 için yüzde 7,6 olarak belirtilmektedir.

İhracatın 2022’de 230 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor
OVP’de 2021 senesine ilişkin büyüme tahmininin yüzde 9 seviyesinde hedeflendiği belirtilmiştir. 2022 senesine ilişkin büyüme tahmini yüzde 4; 2023 ve 2024 senelerine ilişkin büyüme tahmini ise yüzde 5,5 seviyesinde bulunuyor Yüksek ihracat ve son çeyrekte devam eden yurtiçi talepteki güçlü seyre paralel OVP’de belirtilen 2021 yılına ilişkin yüzde 9’luk büyümenin piyasa beklentileri ile uyumlu olduğu gözlenmektedir. OVP’de ayrıca 2022 yılında da ihracatın artış hızının devam etmesi öngörülürken, yıllık ihracatın 2021 yılında 210 milyar dolara, 2022 yılında ise 230 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

İşgücüne katılımdaki olumsuz seyir işgücü piyasası görünümü üzerinde risk oluşturuyor
OVP’de yılın kalan döneminde ekonomik faaliyetteki olumlu görünümün katkısıyla istihdamın ve işgücüne katılımın artması beklentisi altında, 2021 yıl sonunda işsizlik oranının yüzde 12,6 düzeyinde gerçekleşmesi tahmin edilmektedir. 2021 yılı ikinci çeyreğinde istihdam oranı mevsimsellikten arındırılmış bazda yüzde 44,4 seviyesinde gerçekleşirken, işsizlik oranı yüzde 12,4 olarak kaydedilmiştir. Diğer taraftan toplam işgücü Mayıs ayındaki gerilemesini sürdürerek, Haziran ayında da Nisan ayına göre yaklaşık 550 bin azalmıştır. Toplam işgücünde olmayan nüfus pandemi öncesi (Şubat 2020) seviyelerinin yaklaşık 1,2 milyon üzerinde olması, nüfusun işgücüne katılımının ekonomik aktivitedeki toparlanmaya rağmen devam etmediğini işaret etmektedir. İşgücüne katılımdaki olumsuz seyir önümüzdeki dönemde yıl sonu işsizlik beklentisi olan yüzde 12,6’lık tahmin üzerinde risk oluşturmaktadır.
Bütçe’de sıkı duruş devam ederken, cari açık kademeli olarak azalacak.

Cari açık tarafında ise 2022 küresel ekonomideki güçlü seyrin ticaret hacmine katkı sağlamaya devam etmesi, toparlanan turizm gelirleri ve emtia fiyatlarında yükselişin zayıflaması beklentisi altında 2021 yılında cari açığın 21 milyar dolara (GSYH’nin yüzde 2,6’sı) ve 2022 yılında ise 18,8 milyar dolara düşmesi (GSYH’nin yüzde 2,2’si) beklenmektedir. Bütçe tarafında ise sıkı duruşun korunduğu gözlenirken merkezi yönetim bütçe açığının GSYH’ye oranının 2021 ve 2022’de yüzde 3,5, program dönemi sonunda ise yüzde 2,9 olarak gerçekleşeceği öngörülmektedir.
2021 ve 2022 yıllarında kişi başı milli gelir 10 bin doların altında kalmaya devam edecek.

OVP tarafından yapılan tahminlerde Nominal TL ve dolar bazlı GSYH projeksiyonlarından yapılan çıkarımla ortalama dolar kurunun 2022 yılı için 9,27, 2023 yılında ise 9,77 olması varsayılmıştır. Kişi başı milli gelirin 2021 ve 2022 yıllarında sırasıyla 9489 ve 9947 dolar olması beklenmektedir. 2023 ve 2024 yıllarında ise ulaşılması beklenen kişi başı milli gelir 10700 ve 11500 dolar seviyelerinde olması beklenirken, bu değerlerin 2013 yılında kaydedilen yaklaşık 12600 dolar seviyesinin altında kalmaya devam ettiği gözlenmektedir.

Ş. Ezgi Tuncel

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech