Nasıl Olacak?

Dünkü yazımızda, Millet ittifakı seçimi kazanırsa, parlemanter sistemi nasıl getirmeleri gerektiğini yazmıştık. Çok uzun ve imkânsız bir yol olduğunu gördünüz. Bugün de, yine faraziyeler üzerinden, yeni bir simülasyon yapalım, isterseniz. Seçimi muhalefet kazanırsa, bir koalisyon kurulacak. Türkiye’nin en az bir üç yılını “yiyecek”… Bu koalisyonda beş “benzemez” ve malum parti bir araya gelecekler. Sırf Tayyip Erdoğan’dan “kurtulmak” için… Koalisyon kim nereye çekerse oraya gidecek… İster başkanlık sistemi, isterse eski usul, bu koalisyonda HDP’liler “Bakanlık” isteyecekler. Ve de alacaklar. Köyişleri ya da Tarım falan önemli değil de, ya savunma, içişleri falan isterlerse? İsterler. Ve de alırlar. Ve yeni bir Anayasa yapılacak. Bu Anayasa’nın Türkiye’yi 25 eyalete bölmesi için bastıracaklar. Yine bu ayrılıkçı parti, bugün kü Anayasa’nın ilk dört maddesinin değişmesini isteyecek… Madde 1: Türkiye devleti bir cumhuriyettir.
Bunu “federal cumhuriyettir” mi yapacaklar? Madde 2: Atatürk milliyetçiliğine bağlı… Artık bağlı olmayacak. Madde 3: Dili Türkçedir… Dili Türkçe ve Kürtçedir olacak. Madde 4: Bütün bunlar değiştirilemez, değiştirilmesi teklif edilemez. Tabi ki en önce bu maddeyi değiştirmeleri gerekecek. Ve değiştirecekler.

Hepsi bu mu?

Pardon. FETO’cüleri unuttuk yahu. Ana muhalefet lideri, hepsini affedecek ya. Terörist başı Gülen, Türkiye’ye dönecek. Artık ona da bir makam verirler. Gelelim atamalara. Öyle Genel Müdür filan kesmez HDP’lileri. En az, 25-30 İl Valisi isteyecekler. Bir o kadar da İl Emniyet Müdürü. Ayrıca, FETÖ’cülere çıkarttıkları Af gibi, Cezaevinde hapis yatan PKK’lılar için de af isteyecekler. Eğer HDP’nin teklifleri, kabul edilmez ise, koalisyon kurulamayacak. Yeniden seçim yapılacak. Sizce, bu anlattıklarımızın olma ihtimali var mı? Var. Ne zaman? Kırmızı kar yağdığında. Ey muhalefete ve bu oluşuma oy vermeyi düşünenler. Bir kere değil, bin kere düşünmeniz gerektiğini anladınız mı? Ülkenin en az üç yılını heba etmeyin. Allah yardımcınız olsun. HDP ile koalisyon yapmak. Gizli veya açık birlikte seçime girmek. Anayasayı değiştirmek. Sizce. Akıl tutulması değil de, nedir? Sırf, Erdoğan ve Bahçeli gitsin diye, bu ülkeye yapılacak en büyük hıyanettir. Şimdi, muhalifler, “Açılım süreci” diye bahane uyduracaklar.  Evet. Açılım süreci yanlıştı. O da bu ülkeye yapılan en büyük kötülüktü. Bizler, Türk Milliyetçileri, o zamanda bunun yanlış olduğunu söylemiştik. Şimdi de söylüyoruz. Hükümet, hatadan dönmüş, Yanlış yaptığını itiraf etmiştir. Ya ne yapmak lazım?” Hatayı anlayıp, yanlış yaptığınızı itiraf ediyorsunuz. Olmaz. Yine aynı hatayı yapmaya devam mı edin” mi diyelim? Bakınız. Bizim önceliğimiz, Türkiye’mizin varlık meselesidir. Oy kaygısı. Makam sevdası şu anki gündemimizde yoktur. Rahmetli Gazi Mustafa kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Konu, Memleket ise, gerisi teferruattır.” Sağlıcakla kalınız.