Nöbetçi Eczaneler
Tekrar hatırlayalım üslup neydi? Anlatma biçimi, oluş, deyiş ya da yapış biçimi. İlaveten söyleyiş ve biçimlendirme özelliği. Hatta duyuş, düşünüş ayrılığı; cümlelerin uzunluğu, kısalığı; kelimeleri seçişi, ifade tarzı. Daha da ileri gidelim insanın düşünüşlerine, konuşmalarına, ifadelerine duygularına, hayallerine, heyecanlarına verdiği biçim ÜSLUP’tur. Üslup kişinin kendisidir.
İnsan aklını kullanan, düşünen, öğrenen ve diğer insanlarla dili kullanarak iletişim kuran tek canlı varlıktır ve ”kullanılan dil” iletişimin en etkili anahtarıdır. Dinlemek kadar dinletmenin de anahtarıdır aynı zamanda. Yanlış üslup doğru sözün celladıdır demişler. İletişimde ne söylediğimiz kadar nasıl söylediğimiz de önemlidir. Bir insanın ne söylediğinden çok, hangi tonda, hangi bakışla, nasıl davranarak söylediği önemlidir.
Kimi insanların sesinde buz gibi bir hava vardır. Kimi sıcacık bir sesle ruhuna dokunur. Kimininse sesi fırtınadır ne yaparsan yap dokunmaz zülfü yare. Kimi de küfür edermiş gibi kelimelere dokunur. Ne olursa olsun; ister ses olsun, ister söz; uygun bir “üslupla” muhatabını ikna etmelidir, zira kalbine dokunulamayan insanın beynine ulaşamazsın.
Bazı insanlar da söylemek istedikleriyle, söyledikleri arasında hep bir çelişkiye düşerler. ”Aslında bunu söylemek istememiştim” beni yanlış anlamışsın, ya da ”Benim söylemek istediklerim bu değildi” denir çoğu zaman. Bunlar üslubun kullanılması ile ilgili bir durumdur. Bazen tek bir kelime bile ufacık meselelerin büyük bir olay haline gelmesine neden olabilir. Bir çok insanın bu nedenle bağları kopar, kalpleri kırılır. İlaveten bir sürü tatsız sonuçlar doğurur. İnsanın üslubu, karakterinin yansımasıdır. Hatta Buffon’nun “Üslup insanın ta kendisidir.” sözü bunu doğrular niteliktedir.
Üslup, aynı zamanda tavrın da bir parçasıdır. Hal ve hareketler üslubu, üslup da hal ve hareketleri tamamlar. Bu nedenle: üslubunuza yatırım yapmak en az düşüncenizi geliştirmeye yapacağınız yatırım kadar önemlidir. Çünkü iletişimin en önemli ayağını, seçtiğiniz dil başlatır. Şiddetin diliyle başlamışsanız, şiddeti körüklersiniz. Barışın dilini kullanıyorsanız barıştan yana tavır alırsınız.
Kendini doğru ifade edebilme ve etkin iletişim kurabilmek bakımından üslup önemlidir. Adamı rezil de eder, vezir de. İçinde samimiyetin, erdemin olmadığı üslup, huzuru bozar, kargaşaya ve kutuplaşmalara neden olur. Bir konu üzerinde fikir alışverişi yaparken ne söylediğimizden çok nasıl söylediğimiz anlam kazanır.
Üslûp, ruhun izdüşümü yahut aynasıdır. Kişiliğin tüm tonları üslûp sayesinde belli olur. Sesiyle, parmak iziyle, yüz hatlarıyla bir diğerine benzemeyen insanın, ruh yapısının yansıması olan üslûbu da elbette kendine özgü olacaktır. Bu sebepledir ki üslûp şahsidir ve muhteremdir.
Özetle toparlarsak; kelimeler manaya giydirilmiş elbiselerdir. Elbiseyi değerli kılan içindekiler, içindekileri değerli kılan da elbiselerdir. Her ikisini güzel ve anlamlı gösteren ise usûl ve üslûptur.