Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Elektrik çarptı!

Hem de, ne çarpma!

Hem de, ne çarpma! Allah, fakir fukaraya yardım etsin. Bakınız. Biz evde Köroğlu, Ayvaz iki kişiyiz. Klimamız da yok. Sıcak havada Vantilatör çalıştırıyoruz. Bir de, Buzdolabı ve Televizyon. Elektrikli ev aleti olarak bulunuyor… Ampulleri saymıyoruz. Hepsi tasarruflu. Şimdi gelelim hesaba. Mayıs ayı 150 lira. Haziran ayı 206 lira. Ve Temmuz ayı 312 lira. İnanmadınız değil mi? Vallahi, faturayı görünce biz de inanamadık. Bu işte bir yanlışlık var diye düşündük. Daha önce % 27 zam gelmişti. Şimdi de % 15 geldi diye biliyoruz. Çarpıyoruz. Bölüyoruz son rakamı bulamıyoruz. El insaf. Sanki Fabrika çalıştırıyoruz. Yetkili ve etkililerin bu konuyu yeniden düşünmesi gerekmektedir. Emekliye, çalışana % 8 zam. Elektriğe % 150,

Doğalgaza % 50 zam. Bu işin bir ölçüsü yok mudur? Allah aşkına. Şimdi de, 2022 ve 2023 deki Memur ve Emeklilerin zam oranı görüşülüyor. Hükümet % 6 önermiş. Gerçekten merak ediyoruz. Bunu teklif eden bürokratlar, hangi dünyada yaşıyorlar? Piyasa el yakıyor. Hiçbir şeyin yanına yaklaşılmıyor. Asgari ücret sefalet ücreti olmuş. Ekonomi iyiymiş. İnşallah öyledir. Bir de vatandaşlar yansısa, ne güzel olur. Akaryakıtı unuttuk. Her on beşte bir zam geliyor. Buna rağmen, vatandaş yeni araba alıyor. Lüksünden taviz vermiyor. Bu da anlaşılmaz bir durum. Öyle veya böyle. Hükümet bu Elektrik ve Doğalgaz konusunu yeniden düşünmeli. Vatandaşın kesesin uygun hale getirmeli.

Dere mi suçlu?

Karadeniz Bölgesinde, yıllık yağış ortalaması, 2000-2500 kg. Bu, bir metrekareye düşen yağış miktarı. Bir günde 100-250 kg yağması da her zaman görülen bir vaka… Peki, neden seller oluşuyor? İnsanlarımız ölüyor. Evler, barklar sular altında kalıyor. Suçlu, Çaylar, ya da Dereler değil. Maalesef insanoğlu. Ya da gözü doymayan Belediyeler. Düşünün. Dere yatağına 400 metre uzakta olması gereken yerleşim yerleri, 15 metreye düşmüş. Hepsi ranta dayalı. Milyonlarca metre kare, dekar, hektar yer varken, neden Dere yatağına evler yaparız? Dereler, çaylar, insanoğluna diyor ki! ”Benim suçum yok. Ben olağan Dere yatağımı kullanıp. Akıp gidiyorum… Sizler benim yatağımı daralttınız” Yalan mı? Yarın öbür gün, doldurduğumuz Denizler de, isyan edecek. Demedi demeyin. Ne yazık ki, insanoğlu, Doğayı, tahrip ederek, onun genetiği ile oynayarak, kendi sonunu hazırlıyor. Ne diyelim. Allah sonumuzu hayreylesin. Sağlıcakla kalınız…

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech