1. Dünya Savaşı’ndan önce inşa edilen fırın, yüzyıllık bir geleneği, Çanakkale’de hala daha yaşatıyor. Çanakkale’nin ilk yerleşimcilerinden olan Musevi’lerin son temsilcilerinden Sabetay Kohen, hamursuz fırınında, Çanakkalelilere hizmet vermeye devam ediyor. Portekiz’den Çanakkale’ye kadar uzanan hikayeyi, Kohen’in kendisinden dinledik. Kohen, aynı zamanda İzmir’in meşhur kahvaltılığı boyozun, İzmir’e Çanakkale’den ustası tarafından götürüldüğünü belirtti. Boyozun ilk çıkışı ve Çanakkale’nin tek Yahudi fırınını Sabetay Kohen’den öğreniyoruz…
Çanakkale’nin şimdilerde hala daha aktif bir şekilde işleyen tek Musevi işletmesi… Sabetay Kohen tarafından, Çanakkale’de hizmet veren hamursuz fırının hikayesini ve boyozun Çanakkale’den İzmir’e intikalini bizzat Kohen’den dinledik. Kohen, fırının açılışını da anlattığı röportajımızda, Çanakkale ile ilgili “Çanakkale her zaman güzel ve her zaman sevecen” ifadelerini kullandı.
“Burası 1.Dünya savaşından önce vardı”
Sabetay Kohen, “Burası 1. Dünya Savaşı’ndan önce vardı. Binanın yapılışı 1880 yıllarına tekabül ediyor. Burası havranın hamursuz fırını olarak, 1970 yılına kadar faaliyet gösteriyordu. Burası Musevi Vakfı’nın bir fırınıdır.
“Boyoz, Çanakkale’den İzmir’e gitti”
Ben Sabetay Kohen. 31 Aralık 1952 Çanakkale doğumluyum. Annem Umurbeyli, babam ise Ezinelidir. Biz Portekiz’den gelen Sefarad Musevilerindeniz. Benim babamın Yako ustası vardı. 1948 yılında, Çanakkale’den İzmir’e intikal etti. Orada büyük bir boyoz fırını açtı. İzmir’e boyozu tanıttı.1948’den sonra ise İzmir’in en büyük boyoz üreticisi oldu. Bence boyoz, Çanakkale’den İzmir’e gitti. Bu Sefarad Yahudilerinin bir ürünüdür. 1949 yılında Yahudi cemaati bize burasını verdi. Bizlerde 1949 yılından bu yana baba oğul olarak burayı işletiyoruz. 1949’dan 1973’e kadar babam, sonrasında ben devraldım. O zamandan bu zaman kadar da çalışmaya devam ediyorum.
“Çanakkale’de o zamanlardan bu zamana hiçbir şey değişmedi”
Çanakkale’de o zamanlardan bu zamana hiçbir şey değişmedi. Çanakkale’de sadece insanlar değişti. Onun dışında Çanakkale hep aynı. Çanakkale her zaman güzel ve her zaman sevecen… Ben ailemle burada yaşıyorum. Çanakkale’de doğdum. Çanakkale’de büyüdüm. Çanakkale’de yaşadım. Çanakkale’de doydum. Hem doğdum hem doydum. Ben herkesten fazla Çanakkaleliliyim. Biz buraya Osmanlı Devleti zamanında, Portekiz’den geldik” dedi.
Tunahan Ünsal