Enflasyon farkı yetmiyor

Ücretli çalışanların her yıl beklediği, insanca yaşayabileceği bir zam oranının açıklanması ve sadece beslenmeye, ulaşıma, barınmaya değil kültürel ihtiyaçlarına ve tatile de harcama yapabilmek. Tahminen hesaplanan gelecek yılın enflasyonu zam olarak belirleniyor sonra maaş zammı hükümet tarafından kamuya açıklanıyor. Tahmin edilen enflasyon hep o yılın enflasyonunun altında kalıyor. Rakamı tahmin eden kuruluş hep hata yapıyor. Yaptıkları hatadan utanmadan ertesi yıl yine bir enflasyon tahmin ediyorlar.  Yine kamu sendikaları ile Çalışma bakanlığı gelecek yılların maaş zammı için pazarlık masasına oturuyorlar. Pazarlık dediysek göstermelik bir şov. Hükümet ne dediyse o zam olarak açıklanacak. Sonrası bildiğimiz enflasyon farkı kadar düzeltmelerle yıllarımız geçecek.

Enflasyon gerçekleşeni kadar maaşlara sonradan ek zam yapılıyor. Sonuçta harcamaları önceden yaptığımız için harcamalarımız telafi edilmiyor. Esas önemlisi yıllardır kimse maaşına zam alamıyor. Sıfır veya eksi maaş zammıyla onlarca yıl geçti. Zam demek alım gücünün bir önceki yıldan daha çok olması demek, aynı malı yapılan maaş zammına rağmen artık alamıyorsan bunun adı maaşın azaltılması demektir. Bunun çeşitli şekillerde ispatını televizyon haberlerinde yıllardır görüyoruz. Kimi aldığı maaşla alabileceği ekmek sayısının yıllar içindeki düşüşünü, kimi aynı ürün listesini aynı marketten yıllarca alıp maaş artışıyla karşılaştırıyor. Maaş zammı ücretli için hayal. Çalışanlar kıdem arttıkça daha az ücretle çalışmaya mecbur bırakılıyor. Oysa yıllar geçtikçe aldığın maaş enflasyonun üzerinde artırılmalı ve performansın kadar olmalı. Verdiğin emeğin karşılığı olarak artı bir değer aldığın ücrete eklenmeli. Maaşlar kişilerin o yılki performansına bağlanması gerekmez mi? İstediğin gibi çalış veya kaytar fark yok. Devlet çalışmanla performansınla ilgilenmiyor. Alacağın ücret çalış diye değil, çalışmasan da aynı. Ayrıca emekli olursan seninle aynı kadrodan emekli olanla aynı maaşı alırsın.

Enflasyon sepeti tam bir muamma. Zira maaş zamları bu sepete göre belirlenince insan merak ediyor, yıllardır enflasyonu yerinde tutan bir ürün var ve milyonlarca çalışanın insanca yaşamasına engel oluyor. Bunu araştırdım bir sonuca ulaşamadım. Kimse araştırmamış. TÜİK enflasyonu hesaplarken 418 tüketilen maddeyi enflasyon sepetine koymuş. Her sene gelişen alışveriş durumlarına göre sepet içindeki ağırlıklı harcama grupları, kalemleri ve oranları değiştiriliyor. Takip etmek için bilgisayar programı filan yapılması lazım. Değiştirdikleri ürün ve oran aynı kalsa enflasyon kaç çıkar diye. Deliller hep değiştiği için enflasyon sepeti içindeki suçlu ürün tam olarak tespit edilemez durumda. Sonuçta çalışanlar olarak TÜİK’in açıkladığı enflasyon kadar değil çalışma performansımız kadar zam alıp, onu da gelecek yıllarda hep artırarak emeklilik maaşında da görebilmek, geçmiş yıllara bakıp iyi ki gençliğimde çok çalışmışım artık rahat yaşayabilirim demek hakkımız değil mi? Boş çalışarak zamanı geçirenlerle aynı ücretleri almak hiç adil değil. Açıklanacak yeni maaş zammının da hiç kimseyi tatmin etmeyeceğini şimdiden söyleyebiliriz.