Nöbetçi Eczaneler
Gevşedik. Hem de nasıl. Sanki Salgın bitti diye, Bayram yapıyoruz. Maske, mesafe yok. Eskiden eller sabunla, yıkanır, Dezenfekte edilirdi. O da tarihe karıştı. Düğünler, Sünnet Merasimleri gırla gidiyor. Hele konvoylar.korna çalmalar.Düğünlerde,mesafe eksilere indi.Kucak kucağa insanlar.Bu düğün konvoylarında korna çalma işini bir türlü çözemedik.,Üstelik buna yasak getirildi.Ama.,dinleyen yok.Yahu ne demek istiyorsunuz? Evlenin. Tamam. Oğlunuzun. Torununuzun mükünü kestirin. Sevinin. Ama milletten ne istiyorsunuz? Neden insanları rahatsız ediyorsunuz? Dedik ya. çok, ama çok gevşedik, İnşallah bunun sonu kötü olmaz. Yasaklar kalkınca, sanki diğer kurallar da ortadan kalktı. Koca, koca insanlar maskesiz geziyor. Geçen gün, bir markete girdik. Kasiyer ile resmi Üniformalı bir güvenlik görevlisi tartışıyor. Kızcağız,”Maske takın lütfen” diyor. Beyefendi,”Ben Polisim. Benden bulaşmaz” diyor. Oldu mu şimdi. Emniyet güçleri, aylardır, her köşe başında, gece gündüz demeden, hastalığın önlenmesi için denetim yapıyor. Söylenecek söz mü bu? Herkes kurallara uyacak, Bunun başka yolu yok. Kurban bayramı yaklaşıyor. Hareketlilik daha da artacak. Bayram ziyaretleri, kurban kesimi. Alışverişi derken, kurallar ihlal edilecek. Kurban Pazarlığında, Cambaz Pazarlığı yapılırken, el sıkılmayacakmış? Gülmemek elde mi? Kim dinler yahu? Otobüs, Tren, Uçak yolcusu çoğalacak. Lütfen şunu gözden kaçırmayalım. Mart ayında yine böyle bir serbestlik yaşanmıştı. Sonu vahim oldu. Bu Virüs ile mücadele top yekûn olmalıdır. Aşı karşıtlarına diyecek bir şeyimiz kalmadı. Yoğun bakımda yatan hastaların videosunu izleseler, koşa, koşa giderler. Ya Yoğun bakım. ya Aşı. Ortası yok. Tercih sizlerin.
Gülmece
“Kızım mükemmel bir düğün oluyor” demiş gelinin annesi, “Paranın, pulun hesabı yapılmamış, 24 kişilik bir orkestra mükemmel doğrusu, her masada resmen bir şampanya çağlayanı yaratılmış, havyarlar enfes, gerçekten hiçbir şey esirgenmemiş.. Bir de sana bakıp bakıp yutkunarak etrafta dolaşan şu azgın şişko file benzeyen damat olmasa.”**** İki yaşlı adam ,sohbet ederlerken,biri diğerine “ İyice yaşlandığın zaman, Parkinson mu olmak istersin, yoksa Alzheimer mi?..” diye sormuş, “ Kesinlikle Parkinson..” diye cevap vermiş bizimki.. “ Rakı şişesinin nerede olduğunu hatırlayamamak yerine, yarısını etrafa saçmayı yeğlerim..!”Sağlıcakla kalınız.
