Nöbetçi Eczaneler
Sıcak havaları özlemiştik ama Temmuz ayına gelince sıcaklıktan şikayet etmeye başladık. Bu vücudumuzun dar bir ısı aralığına alışık olmasıyla ilgili bir durum. Yapacağımız tek şey kendimizi sıcaklık değişimlerinde korumaya almak. Yalnız hava şartlarındaki dengesiz ani değişimleri sık sık yaşamaya başladık. Sorunun adı “küresel ısınma”. Aşırı yağış yağan bir günün ardından uzun bir süre kuraklık ve aşırı sıcakları yaşıyoruz.
Gelecek yıllarda küresel ısınma nedeniyle Avrupa ikliminin 10 derece artacağı, şu anda Kahire’de yaşanan iklimin Akdeniz’i aşarak Antalya’da 30 yıl içinde yaşanmaya başlayacağını bilim insanları öngörüyor. Çanakkale’nin de belki Antalya’da şu günlerdeki aşırı ısılarına yakın gelecekte ulaşacağını söyleyebiliriz. Aşırı sıcaklar insanların ruh halini bozuyor. Suç eğilimini artırıyor. Çalışma saatlerini ve verimi düşürüyor. Güney ülkelerinde eğitim düzeyi hep kuzey ülkelerine göre düşük olması aşırı sıcaklara bağlanıyor. Suya ihtiyaç duyan tarımsal alanlarda kuraklık hayati zararlar veriyor. Verimli topraklar çölleşiyor. Sıcaklık ve susuzluktan etkilenen vücutlarımız hastalıklara açık hale geliyor.
Artık yaygın olarak kullanılan klimalar anlık olarak rahatlamamızı sağlıyor. Dünya çapında kullanımı yaygınlaşan klimalar aynı zamanda küresel ısınmaya neden olan karbon salınımına etkisiyle olumsuz şartların artmasına neden oluyor. Klimalarda kullanılan hidrofloro karbonlar sera gazı yayıyor. Ayrıca havadaki nem ve ısıyı çekip dışarıya vererek aşırı buharlaşma yapıyor. Harcadığı elektrik ise fosil yakıt tüketimini artırıyor. Medeniyetin nimetleri bizi yavaş yavaş yaşanmaz şartlara götürüyor. Hatırlayınız müsilaj sorununun yıllarca atık suların derin sulara verilmesi ve sanayileşmenin hem kirliliği hem de çalışan insanları Marmara bölgesinde yoğunlaştırmasının bir sonucu olduğunu bu kış öğrenmiştik. Doğa yaptığımız zararları hemen çözemiyor ki biz yenilerini buluyoruz. Aşırı sıcakların da biz insanların modern yaşamının bir sonucu olduğunu gösteriyor. Çanakkale rüzgarları sayesinde ülkemizin yaşanabilir nadir bölgelerinden. Güney bölgeleri ve kurak iç bölgelere göre şanslı olduğumuzu söyleyebiliriz. Kendimizi sıcaklığın aşırı arttığı zamanlarda içeride tutarak, çevremizi ise aşırı su, elektrik ve klima kullanmayarak koruyabiliriz.
