Hatırlar mısınız? Anlı şanlı bir gazeteci ablamız, Çin’e giden Trenle ilgili, ilginç bir haber yapmıştı. Neydi? “Tren Maltepe’de durdu. Gitmedi. Milleti kandırıyorlar”. Günler sonra, Tren, Çin’e ulaşınca soluğu kesildi. Halt tv de program yapan bir ablamız da, bu yalana sarılıp, siyaset yaptı. Neyse. Tren seferlerine hala devam ediyor. Onlar da bakıyor. Üniversite sınavından önce, yine sosyal medya kalemşorları, bir iddia ortaya attılar. Aklı başında insanlar bile, hemen bu iddiayı paylaştılar. Araştırma yok. Hükümete çatacaklar ya. Ver yansın. Katarlı Öğrenciler Tıp Fakültelerine sınavsız gireceklermiş. Allah aşkına. Aklı başında olan bir insan, bunun mümkün olmadığını nasıl düşünemez? Bu haber, önceki gün tüm Türkiye’yi salladı. Üniversite sınavlarına giren gençler, “Biz burada sınavda ter dökelim, elin Katarlısı gelsin sınavsız tıp okusun” diye isyan etti. Haklılar tabi. Böyle bir şey olabilir mi? Ana babalar üzüldü. Başta ezeli muhalefet olmak üzere, kınama üstüne kınama yayınlandı. Hatta ana muhalefet lideri bile, konuya balıklama daldı. Bu liderimizi, yanındakiler uyarmaz mı? Bu kaçıncı gaf. Bakınız ne demiş. “Gençlerimiz burada sınavda ter dökerken, elin Katarlısına sınavsız tıp okuma hakkı veriyorsunuz. Hiç mi utanmıyor musun ey AK Parti?”Gülmeyiniz. Bunu hep yapıyor. Muhalifler sonunda üzüldüler. Zira bu haber YALAN dı. Katarlı gençlerin, Türkiye’de sınavsız tıp okuması diye bir şey söz konusu değildi. Yapılan bir askeri eğitim anlaşmasıydı. İki ülkenin askeri öğrencileri, sağlık eğitim kurumlarında, değişim öğrencisi olarak eğitim görebileceklerdi. Mesele bundan ibaretti. Peki, bu yalan habere bodoslama dalanlar, işin gerçeği ortaya çıkınca, özür dilediler mi? Nerede? Dedik ya. Bunlarda öyle bir alışkanlık yok. Hele, MHP de Türk Milliyetçiliğini yaşayamadık diye, Parti kuran İP çilere ne demeli? Bu yalandır diyen ülküdaşlarımıza,”.Siz AK partilerden çok savunuyorsunuz” diyerek, çatmaları ne oluyor? Bakınız aklı evveller. Biz hep doğruları savunduk. Yalanlara sarılmadık. Kim yalan söylüyorsa karşı çıktık. Siyasi görüşüne bakmadık.Ne yazık ki,,hala ülkücüyüm diyorsunuz. Ama Devlet Bahçeli düşmanlığı, ülkücülüğünüzü yerlerde süründürüyor. Titreyin kendinize gelin.
Azıcık ucundan
Fakir Temel’e büyük ikramiye çıkınca kutlamak için şehrin en lüks restoranına gitmiş ve listeden en pahalı şarabı seçmiş. ”Tercihiniz hangi yıl?” diye sormuş garson, “Saçmalama..” demiş Temel, “On, bilemedin on beş dakika sonra getir işte..!****temel iş görüşmesine gitmiş.bir bakalım.- İsminiz ne?..- Kimin?.. Benim mi?..- Tabii ki sizin..- Temel..- Nerede doğdunuz?..- Kim?.. Ben mi?..- Evet?.. Siz..!
– Trabzon’da..- Kaç yıllık deneyiminiz var?..- Kimin?.. benim mi?..
– Evet.. Sen, sen…- 10 yıllık..- Kaç yaşındasınız?..- Ben mi?..
– Yok, ben..!demiş. Temel cevap vermiş: Valla 40 bilemediniz 45..!Sağlıcakla kalınız.