Haziran ve Sınavlar

Haziran ayının son günlerinde milyonlarca öğrenci için ve aileleri için stresli günler başlar. LGS sınavına giren öğrenciler sınava girdiler ve  iyi bir üniversiteye onları hazırlayabileceğini düşündükleri liselere girebilmek için tercihlerini yapacaklar. Sınav  puanlarını bekliyorlar. Yüzde birlik dilime giremedikleri zaman,  akranlarıyla aralarını açacak bir okula girecekler ve üniversite sınavına hazırlıklarını tamamen dersane takviyesi ile yapabilecekler. Öğrenciler ve aileler üzerindeki baskıyı düşünebiliyor musunuz?

Okulun amacı sınava hazırlamak mı? Okul belirli bir olgunluğa gelmiş gençleri hayata hazırlamalı, iyi bir vatandaş olmak için haklarını bilmeli veya aile kurması gereken çağa yaklaştığında, aile nedir, sorumluluklar nelerdir bunları öğrenmeli. Medeni yollarla çözebileceği sorunları öğretmenleri ile tartışarak hayata hazırlansa fena mı olur? İş hayatına girdiğinde kendisini  bekleyen sorunları bilmeli. Hak arama yolları nelerdir? Vergi neden toplanıyor? Bu konular bir dersin içinde geçirilen ünite olarak geçiştiriliyordur belki ama birçok dersaneden ve apartmandan bozma özel okul beden dersini bile gereksiz bulup öğrencilere yükleme yapmaya devam ediyorlar. Hatta çocuklara sistemi aldatmanın ilk yolunu göstererek notları en üst seviyeden vererek ortaöğretim not ortalamasını yüksek göstermekteler. Yani sınav yolunda her şey mübahtır diyorlar. Bu aldatmacalara ne gerek var çocuklar eğitim hayatları boyunca her ders için ayrı öğretmenlerin gözlemleri ve ölçme değerlendirmeleriyle seviyeleri belli oluyor. Bence onca emek verilmiş bu değerlendirme notlarından üniversiteye girebilseler çok yanılma payı olmaz. Birkaç bin kişi olduğu seviyeden daha yüksek puan alacak diye (dershane etkisi)  milyonlar sınavlara giriyor.

12. sınıflar ise üniversite sınavı için son günler içindeler. Gerilim son noktasında; geleceklerini, mesleklerini en geçerli olan alanlardan seçmek için son günleri. Dünyanın bilgisini yüklendiler. En hızlı problem çözen, en hızlı paragrafı okuyan sonuca ulaşabilecek. Üniversite çok, hatta öğrenci kontenjanını dolduramayan yüzlerce bölüm var ama önemli olan binlerce kişinin istediği o ünlü bölümlere girmek. Yine de iş garantisi yok. Üniversiteyi bitirip iş arayan büyüklerinin arasına katılacakları günler için ne kadar da sabırsızlanıyorlar. Öğrenciler, aileleri neler yaşıyor kim bilir şu günlerde? Tüm öğrencilerin sınavlarında başarılı olup, diledikleri mesleğe adım atmalarını, bu stresli günlerin geçmesini ve başarılar diliyorum sevgili öğrenciler.