İntikam

Merhaba Sevgili Okur

Bugün üzerinde durmak istediğim konu neredeyse çoğumuzun başına gelen ve kafasını kurcalayan bir durum, bunu eminim ki çoğunuz yaşamışsınızdır.

Kim istemez ki haksızlığa uğradığında, aldatıldığında ya da iftira atıldığında daha bir çok konuda zarar gördüğü kişinin veya kişilerin yaşattıkları kötü hisleri geri yaşamalarını, hatta bazılarımız daha da fazla acı çekmelerini bile ister bunu hepimiz biliyoruz. Bazı kitaplar hatta çağımızda filmler, diziler bile bunun üzerine kurulu. Bir kadın ya da bir adam intikam uğruna elinden gelen her şeyi yapıyor ama hepsinde ya bu intikamı aldığı zaman mutlu veya memnun olunmuyor ya da hırsları onu benliğinden daha başka bir insana çeviriyor aslında intikam almak için kendini yoran taraf onu aldığında da kendini bir boşlukta hissetmeye başlıyor. Aslında hırslarımız bizi bu yollara çıkarıyor, bize yapılanın bir karşılığının olmasını isteyebiliriz, hakkımızı korumayı isteyebiliriz ama bunu kendi benliğimizi kaybederek yapmak bize intikam aldırmaz aslında hırsların içinde boğulmamıza neden olur. Öyle sessiz sedasız durmak zorunda mıyız? Hayır asla!

Sadece gözlerimizi karartacak, hayatımızdan ödün verecek kadar, kendimizi değiştirecek kadar değil. Biliyorum şu an belki için içini yer “aldatıldım, bırakıldım, yanlış yaptılar, kovuldum, bana inanmadılar” gibi düşünceler içinde olabilirsin. Bir yerden kendi göz yaşın ya da acın kadar acı çekmelerini çok istersin ama bunu tam da onların istediği gibi hayatından çalarak mı yapacaksın? Kendine her gün o acıyı hatırlatmaktır intikam, asla yapılanı unutmamanı sağlar, geçmiş ile el ele yaşamak mı senin isteğin? Her zararı aklına mı kazımak istiyorsun? Birilerinden alacağın bir intikamın peşine düşerken eline geçecek daha büyük fırsatları kaybetmek daha çok zarar vermez mi sana?

Farkında olmadan cezalandırmayı istediğimiz karşı tarafken, asıl cezalandırdığımız kendi ruhumuz oluyor çünkü içimizi kemiren o hisler bazılarımızı hedeflerimizden, hayallerimizden git gide uzaklaştırıyor. Bize verilen zararı tekrar tekrar kendimize vermemiz gibi düşünün, pek bir farkı yok gibi.

En güzel intikam değil miydi gülen yüzümüz, neşeli sesimiz, yaşadığımız hayallerimiz. Bir gülüş ve bunca yapılan haksızlığa rağmen dimdik ayakta duran birinden daha büyük intikam olabilir mi?

Siz bunları bir düşünün, ondan sonra da durdurmaya gücünüzün yetmediği zaman kavramına meydan okuyup, intikamınızı çok isterseniz alırsınız.

Hepinize mucize kapılarını açacak bir hafta diliyorum sağlıcakla kalın.