Çocukluk günlerinde ay dedenin görüntüsü hayaller kurmama yardım ederdi.
Ardan 55 yıl geçti az önce müjdeli haberi duydum. Hep birlikte aya gidiyormuşuz. Hatta kadınlar bile isterlerse gidebileceklermiş. O kadar rahatladım ki anlatamam. Füturizim pençesindeki ben ve benim gibi toplum bireyleri de rahatlamış olacaklar ki Komşumuz Kamil amca “ Aya seyahat” romanını bir daha okumaya karar verdi. Ay da neler var oraya ne ile gidilecek ( daha duble yol yapılmadı ) alt yapı ne zaman yapıldı, Eğitimler nasıl ve kaç yıl devam edip bitecek ben ne olacağım ? o kadar hayal ne olacak mesela ayda otomobil kullanmak isterdim şahsen. Bu hafta sizlere bir kıyak yapayım “ay otomobilini” tanıtayım .
Lunar Rover
Türkiye uzay ajansı bütcesi 5.4 milyon dolar olduğu söylenmekte. Bu ay arac Boeing firması tarafından tasarlandı bu araçtan biri yeryüzündeki denemelerde, üçü ise Ay yolculuklarında kullanılmak üzere toplam dört adet üretildi.
NASA aracı sipariş ettiğinde, Boeing firması o günün parasıyla ihaleyi 19 milyon dolara kazanmış olsa da, gelişim sürecinde ortaya çıkan gereksinimler ve sorunlar sonucu araçlar 38 milyon dolar gibi bir rakama mal oldu. O günkü dolar değerini günümüze uyarlarsak, yaklaşık 190 milyon dolar gibi bir rakama mal olmuştur.
Yaklaşık 210 kg ağırlığında olan ve 490 kg taşıma kapasitesine sahip Lunar Rover, her bir tekerleğe bağlı bağımsız dört elektrik motoru ile hareket ediyordu. Tabii 210 kg’lık ağırlık, sadece Dünya üzerinde geçerli. Araçların Ay’daki ağırlığı düşük kütle çekim nedeniyle sadece 35 kg kadar geliyordu. Ay’dan geri getirilemeyecek olan araçlar doğal olarak “tek kullanımlık” üretilmişlerdi ve kullanım ömürleri süresince 95 km yol alabilecek şekilde tasarlanmışlardı. Tekerleklerinin her birinde kendi başına hareket edebilmesi için birer elektrik motoru bulunan araçlar, 121 amper güç sağlayabilen iki adet 36 voltluk “yeniden şarj edilemeyen” aküye sahipti. Ay taşıtları, Apollo 15, 16 ve 17 görevlerinde astronotların bilimsel çalışmalarını rahatça gerçekleştirebilmelerini sağladılar ve Ay yüzeyinde toplamda 90 km‘ye yakın yol katettiler.
Araçlar o günün otomobillerine göre oldukça yüksek bir teknolojik seviyedeydi. Direksiyon ve fren sistemi dahi elektronik kontrole sahipti. Ayrıca araçta bugünkü GPS sisteminin çok ilkel de olsa bir versiyonu bulunuyordu. Jiroskoplardan oluşan bir sistem aracın gittiği yönleri kaydediyor, bir kilometre sayacı da mesafeyi hesaplıyordu. Bu bilgiler araçta bulunan çok basit bir bilgisayar tarafından işleniyor ve astronotların bulundukları konumu bilmesini sağlıyordu. Böylelikle astronotların Ay’da kaybolmasının önüne de geçilmiş oluyordu. Yine araçlar bir TV kamerasına ve alıcı-verici donanımına sahiplerdi. Bu donanım sayesinde hem Ay’daki yüzey aracıyla, hem de gerektiğinde Dünya ile iletişim sağlanabiliyordu. Bu alıcı-verici sisteminin, aracın ana güç kaynağından bağımsız kendine ait 36 voltluk bir aküden oluşan ayrı bir enerji besleme sistemi vardı.
Bu araçlar 60 lı yılların sonlarında yapılmış . O günlerin teknik imkanları sonuna kadar kullanmışlar. Bizim bütçemiz bu tip bir harcamaya nasıl yetecek zaman içinde göreceğiz.
Düşünelim ve hayallere devam edelim .
Otomobil kısalmaları Geçen Haftadan devam
PAG – (Polyalkylene Glycol) Polialkilen Glikol
PAIR – (Pulsed Secondary Air Injection) Darbeli ikinci hava enjeksiyonu
PASS – (Personalized Automotive Security System) Kişiselleştirilmiş otomotiv güvenlik sistemi
PCM – (Powertrain Control Module) Güç aktarma organları kontrol modülü
PCS – (Pressure Control Solenoid) Basınç kontrol solenoidi
PCV – (Positive Crankcase Ventilation) Pozitif karter havalandırma, üst karter havalandırması
PDC (Parktronic; Park Distance Control): Otomobilin tampon hizasında ses dalgaları ile boşluk kontrolü yaparak çalışan park yardım sistemi .Arka tampondaki sensörler , sürücüye otomobil ile engel arasındaki mesafeyi tonlarla uyararak belirtir (echolot-prensibi). Engel ne kadar yaklaşırsa ton kadar hızlanıyor
PFE – (Pressure Feedback EGR) Basınç geri besleme EGR
PFI – (Port Fuel Injection) Port yakıt enjeksiyonu
PG- (Pulse Generatör) Sinyal üretici
PID – (Parameter Identification) Parametre tanımlama
PIP – (Profile Ignition Pickup -replaced with CKP) Profil ateşleme alıcısı
PKE – (Passive Keyless Entry) Pasif anahtarsız giriş
PM – (Permanent Magnet) Sabit mıknatıs
PMD – (Pump Mounted Driver) Pompa montajlı sürücü
EYYYYYYYYY KOVALAKUS
Sende hazırlan aya gidiyorsun aracın hazır.
Toyota ve JAXA ortak girişimiyle geliştirilen ve 2029 yılına doğru Ay’a gitmeye hazır hale getirilmesi planlanan uzay aracına, “LUNAR CRUISER” ismi verilmişti.
Yaklaşık iki minibüs büyüklüğünde olan konsept araç, içerisinde iki insanın sığabileceği 13 metrekarelik bir yaşam alanını barındırıyor. Astronotların içeride giysilerini güvenle çıkarabilmesi için tasarlanan araç, ay yüzeyinde 6 hafta boyunca seyahat edebilme yeteneğine de sahip.
LUNAR CRUISER isimli araç, ilk görev olarak Ay yüzeyinde 42 günde 10 bin kilometre mesafe kat edecek. Toyota, bu yolculukta yaklaşık 1000 kilometre yol gidebilen yeni nesil bir yakıt tankı kullanmayı planlıyor.
EN SON HABER SİTESİNDEN .
GÜLMECE
Temel ve Maymun
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylık ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel’in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: “Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek…” diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : “Maymunu iyi besle!”