Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Piyonlar Ve Zeki Gençler

1980 askeri darbesi yapıldığında

1980 askeri darbesi yapıldığında orta okula başlamıştım. O günlerde de benzer yasaklar var. Sıkı yönetim akşam saatlerinde sokağa çıkma yasağı koydu. Sokak çıkışında sürekli kimlik gösterdiğimiz bir kontrol noktası var. Geç saatte evin bahçe duvarında sohbet eden biz gençler hemen polis tarafından uyarılıyor. Bizler zaten istenen kıvamda çocuklarız, tehlikeli bulunan düşünceler, özgürlük fikri hiç oluşamadı ki. Olsun çocuklar gücü hissetsin. O günlerde bir tek maske takmıyoruz. Yasaklar kalktığı halde  yıllarca insanlar yine de dışarı çıkmıyordu. Saat dokuzda Ankara Kızılay meydanında  adam göremezdik. Yıllarca  bu ortamda büyüdük.

Bir söz vardır  “aptallar yaparak ders alır, zekiler aptalların yaptıklarına bakarak ders alır.” O zamanları yaşayan bazı zeki insanlar bu anlamsız baskının olmadığı ülkelere yol aldılar. Ekmeklerini kazandılar ama daha fazlasını yaşadıkları ülkeyle paylaştılar. Biz de onların uluslararası başarılarını okudukça mutlu oluyor, uzaktan alkışlayarak destek veriyoruz. Her ülkenin içinde doğan nüfusun zeka oranları, tıpkı cinsiyet oranları gibi eşit oluyor. Her ülkenin nüfusunda zeka düzeyi yüzde bir olan çocukların doğum sayısı değişse bile oranı aynı oluyor. Yüzde birlik dilimde olan çocuklar tabii ki ülkenin en başarılı üniversitelerine gidiyorlar. Bu çocukları yetiştiren biz X kuşağı,  geçmiş deneyimlerimiz doğrultusunda gençlerin kapasitelerini zorlayacak kaynak ve ortamları sağladık. Bizim gibi baskı hissetmemeleri için yönlendirdik. Gençler aileleri içinde özgür düşünen, hayallerinin peşinde koşabilen insanlar oldular. X kuşağı olarak ülkemize Z kuşağını yetiştirdik.  Şimdi saygın üniversitelerde maalesef yeni deneyimler kazanıyorlar. Hak aramak, itiraz etmek belki meşru bir hak ama olaylar gösteriyor ki öyle bir hak yok.

Satrançta en düşük hareket kabiliyetine sahip taş piyondur. Piyonlar doğru hareketlerle vezir bile olabilir. Bir tane piyonu karşı taraf yanlış hareket yapmaya zorlar ve başarırsa biz artık durumu kurtarmak için tüm taşlarımızı piyon seviyesinde hareketlerle oynatıp, oyunu kurtarmaya çalışırız. Yine yanlış bir piyon hareketi oldu ve tahta karıştı. Biz eski deneyimlerimize rağmen oyunu sadece piyon hareketleriyle kazanacağımızı zannediyoruz. Defalarca kaybettik ama bu oyunun tahtasını seviyoruz; kazanmayı değil.

Yüzde birlik dilimdeki gençlerin bu maçtan alacakları ders “karşı taraf daha iyi oynuyor” olmalı. Zaten bizi de istiyorlar, ekmeğimizi orada kazanalım diyeceklerdir. Kapitalist zengin ülkelerde zeki insan doğum oranı  bizden farklı değil. Onlar da bu açıklarını bizim gibi bol keseden zeki insan harcayan ülkelerden sağlıyorlar. Hem rekabet artıyor, hem de nüfusları zenginleşiyor. Belki de bu gençlerin içinde, o ülkelere gitmeye ikna olmamış ülkesini sevenler vardı. Onların kaybedilmesini sağlayacak oyun da oynandı artık. Bizler  buralarda sadece statükoyu koruyan üretme kapasitesi olmayan kaybedilmiş kuşaklarız. Gençler ise ülkenin umutlu geleceği. Bu gençler çok değerli kaçırmamalıyız.

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech